Sunday, October 21, 2012

ETKİLİ HATIRLAMA TEKNİKLERİ



ETKİLİ HATIRLAMA TEKNİKLERİ
Yazar : Donald A.LAİRD-Eleanor C.LAİRD
Yayınevi : İlgi Yayınları
Baskı : İstanbul / 1989 / 199 shf.

BÖLÜM 1 - Dört genel kural :
İnsanın aklından dakikada 8 ila 12 arasında düşünce geçtiğini ileri süren David c.Mcclelland'ın tezi göz önüne alındığında; Hatırlamanın önemi günlük iş hayatımızda apaçık görülür. Yaşanan deneyimler taşıdığı anlam ve önemin hatırlanması hayatın daha az acılı ve daha az hatalı geçmesini sağlar.
Hatırlamanın önemli olduğu durumları göz önünde bulundurursak;
i-Matematiksel işlemlerde
ii-Önemli adreslerde
iii-Önemli randevularda
iv-Doğum günleri ve yıldönümlerinde
v-Gidilmesi gereken yerlerde
vi-Verilen talimatları hatırlamada
vii-Kişi adları ve yüzleri
viii-Şiir ezberlemek ......vb.
Dünyadaki mevcud insan hatırlaması üzerine olaylardan bahsediliyor. Örneğin; Lonnie duyduğu ismi ve gördüğü insanları unutmadığını buna karşın düşünme özürlü bir insan olduğundan, hafıza konusunda iyi bir eğitici olan Weld'in ayı ve günü zorlukla hatırlayabildiğini, hatta kış mı yoksa yaz mı olduğunu ancak pencereden bakarak söylediğinden bahsedilir. İyi bir etkin hatırlama için 4 Altın kuralı bütün yeteneklerin ortaya çıkabilmesi için bilinçli olarak uygulamıştır.
Bu kurallar;
1-Zamanın da ve doğru hatırlamak için, hatırlamaya gayret gösterin. Bunu için beyninizi hazırlayın ve istekli olun.
2-Hatırlamanız gereken şeylere etkin olarak tepki gösterin! Tüm duygularınızı ona yöneltin. Ona bakın, onu dinleyin, onu konuşun.
3-Önemli anlarda belleğini tazeleyin ve onun kusursuz olarak çalışmasını sağlayın
4-Düşüncelerinizi önceden derlediğiniz bilgiler üzerinde yoğunlaştırın
BÖLÜM 2 - Beşinci mantık kuralı:
Bu önceki 4 temel kural İnsan zekasının ne kadar deha olursa olsun bazı önemli noktaları unuttuğu görülmüş. Pırıl pırıl bir zekaya sahip birinin bile unuttukları hatırladıklarından daha çoktur. Daha iyi hatırlamanın en emin yolu önemli şeyleri bir yere yazarak gerçekleştirilir. Bu yüzden beşinci ve son derece elverişli yolu : Not almak!
Şu an dünya çapında ün yapmış kişilerin hayatlarına bakıldığın da daima yanların da bir not defterlerinin bulunduğu ve gerçeklerin saptırılmasına engel oldukları görülmüştür. Nitekim Dünya çapında ünlü ve üretken bilim adamı Baron Von Humboldt; Not tutmayan insanların, kendilerinin doğal insanlık tanımından uzaklaştıklarını ve bazı şeylerin en sağlıklı bellekten dahi yok olacağını bu nedenle ileride kullanılacak bilgilerin saklamanın doğru olduğu kanaatindeydi. Bu nedenle iki yol vardır;
a-)Sistematik bir şekilde Not almak
b-)Kısa alınan notların devamlı düzenlenmesi.
Dr. A. T. Wolford İnsan yaşlandıkça not almanın gereğini savunarak "Belleğinizi zorlayacağınıza Not alın"tavsiyesinde bulunmuştur.
Günlük işler, yazılı oldukları veya karşımıza çıktıkları an çözümlenebilecek konulardır. Bu mantık kuralını izleyen, işini bilen üst düzey yöneticiler, birlikte çalıştıkları kişinin masasında bir ajandanın bulunmasını şart koşarlar.
Bir ajanda ve önemli konuları toplayacağınız bir ajanda kullanın. Not alacağınız anda ajandanız yoksa bir kağıda yazarak not alın. Günlük işleriniz dışında yapacağınız etkinlikleri not edin (Gidilmesi gereken yerler, Yollanacak mesajlar, telefonlar, kişiler vb..).Uzun vadede kullanılacak notlar hazırlayın (Anlaşmalar, sözler, kayıtlar, konuşmalar vb..). Ezberlemeye yardımcı olmak amacıyla küçük hatırlamalar kullanın (formül, fiyatlar, oranlar, teknik terimler ve isimler gibi).Kağıt harcamaktan kaçınmayın ve not aldığınız zaman kısaltmalar kullanmayın. Örneğin; İ.'yi ara sonra baktığınızda İhsan olabilir, İsmet olabilir, İski olabilir, İlkay olabilir, bu nedenle dikkat etmek gerekir.
BÖLÜM 3 - Sayıları hatırlanması bazı önemli noktaları aydınlatır:
Sürekli çalışıldığı zaman insan da sayıları hafıza tutma oranı fazlalaşır ve yetenek artar. İnsan kendini zorlarsa çok yararlı şeyler elde eder .Sekiz haneli bir sayıyı kişisel farklılık gözetmek sizin her insan hatırlar. Sözgelimi kadınlar, genelde sayıları hatırlamada erkeklerden farklı olmalarına rağmen sözcük hatırlamada onlardan üstündür.
Churcill'in korumalarından biri onu belleğinin sayı tutmada zayıf olduğunu hatta takma dişlerini dahi unuttuğunu fakat anlamları hatırlamada bir deha olduğundan bahsetmektedir.
Sayıları hatırlamada gruplama işimizi kolaylaştırır. Örneğin insan beyninin üçerli gruplamaları daha iyi hatırladığını, Gruplamanın hatırlanması gereken çok uzun dizileri kolay ve küçük dizinlere ayırdığı için hem uzun süreli hemde yararlı bir yardımcıdır. Birkaç kural uygulandığında insan çok şey kazanabilir. Böylece tarihleri, sayıları, ve kelimeleri uzun vadede ezberlenebilir. Dr. Woodrow hatırlamaya yardımcı kurallarla ilgili Kısa açıklama vermiştir;
-Ritm ve kavramlarını kullanın.
-Hatırlayabileceğinizden emin olun
-Bölümler halinde değil bir bütün olarak gayret edin
-Hatırlamanız gerekeni dikkatinizin odak noktasında toplayın
-Daha önceki hatırladıklarınızla ilişki kurun .Bellek, sahip olduğunuz deneyimlerinizi aklınızda tutabilme ve gerektiğinde hatırlayarak ortaya çıkarabilme yeteneğidir. Hatırlamak belirli bir madde veya kafamızın içindeki somut bir yer değildir. Hatırlamak işlevini eğer yerine getirebilirsek daha iyi bir şekilde işlevini yerine getiren bir dizi işlemdir.
1.Kural
Zamanın da ve doğru hatırlamak için, hatırlamaya gayret gösterin. Bunu için beyninizi hazırlayın ve istekli olun
BÖLÜM 4 - Zihninizi hatırlamaya yöneltin:
Hatırlama kendiğilinden gerçekleşmez. İnsanlar hatırlamanın yetersizliğine ilişkin verilen örnekte hatırlayabileceklerinden son derece emin oldukları için olayın gerçekleşmesine bel bağlanmaz. Bir sekreterin büroyu soymaya giren hırsızı 20dk. sonra hatırlayamaması, yine faturaları gönderdiği halde hatırlayamaması, bunları etkin bir şekilde zihnine kaydetmediği için buna hafıza zayıflığı da denir. Eğer kişi etkin şekilde gayret ederse hatırlama o kadar kolay olur. İnsanlardan bir hikayedeki geçen kelimeleri saymaları istenir fakat sonunda hatırladıkları kelimeler, er sorulur en fazla 7 tane olduğu görülür. Başka bir guruba hikayeyi anlatılması için dinlenilmesi istenir bu sefer 7 kat fazla çıkar.
Unutmama konusunda bugüne dek ortaya atılan görüşlerden en önemlisi hatırlamaya çaba göstermektir. Öğrenciler sınav için çalıştıkları bir dersi iki gün sonra sorulduğunda hatırlamadıkları tespit edilmiştir. Eğer bellekteki bilginin kalıcı olmasını istiyorsak; onu uzun süre hatırlamayı amaç edinerek ezberlenmeli.
İşe yeni alınan iki işçiye birisine hiç bir şey söylenmeden, birine hayati önemi olduğu söylenen Güvenlik kuralları verilir. İlk işçi çok hata yaparken ikinci işçi işin bilincinde olduğu için kurallara harfiyen uyar. Burdan hatırlanacak işe önemle üzerinde durulmalı.
Birey bir şeyin amaçlı ve bilinçli yönlendirme veya kendini hazırlama sayesinde, hazırlamak istediği konular üzerinde kendini aşırı yorarak bunalıma girmekten kurtulmuş olur. Hatırlama işlemine zamanında başlanmadıkça pek yararı yoktur. Bu nedenlerle insan belirli evrelerden geçer;
-Okuyarak, İzleyerek, ad vererek yada talimatla deneyimi kaydedin. Böylece sinir sisteminde belirli bir izin veya izlenimin belirlenmesini sağlayın.
-Olayın hasıl ettiği izlenimi kısa ve uzun bir zaman için akılda tutun.
-İleride gerektiğinde kullanabilmek için hasıl etti izlenimleri yeniden canlandırarak onu bir kez daha hatırlayın.
-Hatırladığınız deneyimin üstünüzde çok büyük bir etkisi olduğunu kabul edin. Hatırlamaya değer olan şeyleri hatırlamaya değer verin.
BÖLÜM 5 - Hatırlamayı amaçlı bir şekle sokacak dürtüler
nasıl oluşur?
Unuttuğumuz için şikayet etmemeliyiz aslında birçok şeyi hatırlarız. Aklımıza gelen yaklaşık 10.000 düşüncenin hepsini hatırlamaya çalışsa idik kafamız nedenli dolu ve karmaşık olacağı aşikardır."Güçlü Bellek " aranılan bir nitelik değildir. En çok istenilen belleğin yönetilmesidir.
Hedef belleğin yönetilmesine faydalı olur. Güdüler hatırlamak için amaçtır. İnsan eğer bir güdüsü varsa belleğini çok kolay yönetir. Doğru amaçları bulup ortaya çıkardığımız zaman, hatırlamayı harekete geçirecek olan dürtü de güçlü olur. Hedeflerinizi kendiniz belirleyin. Normal liselerde okuyan talebelere nazaran teknik ve endüstri meslek liselerinde okuyan Talebelerin daha başarılı oldukları, bunlarınsa hedeflerini kendileri belirledikleri için başarılı oldukları gözlenmiştir. Kendi hedeflerine gidenlerin genellikle emeklerinin karşılığını aldıkları görülür. Lise mezunları gibi bir çok yetişkin hatırlamayı amaçlı kılacak hedefleri olmadığı için başarı güdüleri zayıftır. Bu nedenle başarıyı arttırmak için ;
1-Kendiniz için yeni yeni hedefler bulun
2-Diğerlerinin de bir hedef edinmesi için, mevcut hedefleri kabullendirmek yerine yol gösterin.
Hedeflerin açık ve kesin olmasın isteyin. mesela "dizel motor işine giriyorum" ve "Kendi işimi kurmaya çalışıyorum" bu iki cümleden hedef kritiği yapılabilir. Belirlediğiniz bu hedeflere imkanlarınız elverdiği ölçüde ulaşmaya çalışın. Uzun vadeli ileriye dönük hedefler, doğal olarak cazip ve gerçekleşmesi istenilen hedeflerdir. Uzun vadedeki hedefleri nasıl kısa vadeli hedeflere dönüştürüldüğünü Muhasebecilik ve Yabancı dil öğreniminde gördük.
Sürekli olabilecek hedefler bulun. Sürekli olan hedefler, hatırlamayı amaçlara daha bağlı hale sokar. Ayrıca sürekli hedefler, hatırlamada ilerleme sağlar.
Yeni bir yere taşınırken; ABD nüfusunu 1/5 her yıl taşınır kişi, yer, iş adresleri değişi ve yeni kimliklerle karşılaşır ve ne yapacağını bilmez hale gelir. sıkıntıya düşer fakat 5 yıl sonra alışarak rahatlar. Kişi sorunlarını en yakın çevrelerinden başlayarak çemberi büyültecek şekilde etrafına davranırsa daha başarılı olur. Amaçlı hatırlama sayesinde, yeni çevrenizde sanki yıllardan beri oturuyormuş gibi rahatlayacağınıza hiç kuşkunuz olmasın.
Yeni bir işe girdiğiniz de yine karışılaşacağınız yeni kurallar yüzlerce yüz, yeni ortam, farklı iş, insanların rekabet hissi, araç ve gereçlerin durumu ve yeri, fabrika girdisi çıktısı, yeni işçiyi bekleyen sorunlardır. Öğrenmeyi oluruna bırakma zayıflığı, uyum sağlama dönemini her şeyden fazla etkiler.
Anlama yeteneğinizi şöyle kolaylaştırabilirsiniz;
-Hedefleri adım adım belirlemek
-Zamanla kendi işinizi, sonrada tüm işi bütün haline getirerek
2.Kural
-Hatırlamanız gereken şeylere etkin olarak tepki gösterin! Tüm duygularınızı ona yöneltin. Ona bakın, onu dinleyin, onu konuşun
BÖLÜM 6 - İlgi göstermeniz hatırlamanıza yardımcı olabilir:
Tepki güçlü hatırlama sağlar. Çevremizdeki olaylara etkin biçimde ilgi göstermediğimizden dolayı etrafımızdaki olayları pek hatırlamayız. Eğer bazen gerektiği gibi ilgi gösterilmezse hatırlama yeteneği tamamen ortadan kalkar, hatta bu durum yaşayışımızda dahi değişikliklere neden olur. Yeterli tepki gösterme, sinir sisteminde hasıl etme açısında son derece yararlıdır. Beyin dalgaları beynin tepki göstermesine ilişkin geçerli bilgilerin kazanılmasında çok önemlidir.
-Derin uyku zamanın da beyin dalgaları en düşük düzeydedir.
-Uykuya dalmak üzere iken derin uyku dalgasındaki gibi yavaş değildir.
-Gözler kapalı düşüncelerden arınmış, ama uyanık ve gevşemiş bir durumunda yatarken dalgalar biraz daha fazladır.
-Yukarıda anlatıldığı gibi gevşemiş bir durumda yatarken gözlerinizi açarak herhangi bir şeye bakın. Yeniden tepki gösterme durumuna geçtiğinizi hissedeceksiniz. Beyin dalgaların boyu gün boyu değişir. Bölünemeyecek kadar küçük olan voltajları ile genel durumları da değişir. Olaylar karşısında ki tavrımızı değiştirdikçe beyin dalgalarımızda değişime uğrayacağını söylemek doğru olur.
Birey, olaylar karşısında daha etkin tepkide bulunmak ve olaylar yönetmek için yaşamını düzenleme şansına sahiptir. Eleştiri beyin faaliyetini yavaşlatmaktadır. 50 kadın ve erkeğe çevirmeleri için basit cümleler verildi. Çeviri işlemi devam ederken eleştirilere tabii tutuldular ve hepsinin hızını ortalama % 8 azalttı.
BÖLÜM 7 - Daha iyi Hatırlamamıza yardımcı olacak ısınma yolları
Düşünme ve hatırlama da etkin olmak isteniyorsa, zihinsel eylemlerle birlikte, sinir kanal ve merkezlerinin de yeter düzeye ulaşması gerekmektedir. Sizde, daha önce düşünmediğiniz bir konu üzerinde karara varmak için, düşüncelerinizi konu üzerinde yoğunlaştırarak, birkaç dakikanızı bu işleme ayırmalısınız. Isınmayı mümkün olduğu kadar, konuyla doğrudan ilgili bir ilgili alanda gerçekleştirin. Isınmaya gereksinim, hayatın verimli çağları sona erdikten sonra daha da artar.
İnsanlar sabah kalktıktan ancak 1 saat sonra olaylara tepkide bulunabilirler. Yataktan kalkar kalkmaz, kahvaltı yapmak, giyinmek, diş fırçalamak, gibi alışkanlıkları farkında olmaksızın yaparız. Sabah sabah, günün ilk ışıklarında yapılan bazı toplantılarda bazı sakıncalar vardır. Toplantıya katılanların çoğu henüz ısınmış olmadıkları gibi, daha sabah mahmurluğunu da üzerlerinden atamamışlardır. Bu yüzden kafaları bir saat sonra hazırlanmaları gerekli raporun ana noktaları üstünde toplayacak güçte değildir. En parlak fikirlerse, kafalarına toplantı bittikten sonra doluşuverir. Hastalık hatırlamayı olumsuz etkilemektedir. Yorgunluk ta tepki gösterme düzeyini azaltır. Uykusuzluk tepki düzeyini azalttığı gibi hatırlama düzeyini de düşürür. Az miktarda alınan alkol dahi hatırlama düzeyini azaltır ve hafıza alanını azaltır. Yine bireyin yaşı ne olursa olsun B vitamini eksikliği tepki düzeyini azaltır.
3.Kural
Önemli anlarda belleğini tazeleyin ve onun kusursuz olarak çalışmasını sağlayın
Gazete okunurken okunanların okunulanların hatırlanmasının özel bir dikkat gösterilmediği için unutulanlar akılda kalanlarda çok daha fazladır. Bu unutkanlığın ilk nedeni her şeyden önce anlam hatırlamaya çalışmamız olmamızdır.
İlk bir iki gün unutma oranı en üst düzeydedir. ilk iki günü izleyen iki hafta için de ise bu kötü durum sürer. Ama hemen pes etmeyin bu iki hafta en kötüsüdür. İki haftadan sonra hatırlananların daha çok uzun süre hatırda kalıcı olma şansı vardır. Üzerinden iki hafta geçmeden eski bilgilerinizi yenileyin .Unutmayı engellediğinizi göreceksiniz.
BÖLÜM 12 - Bilgi Tazeleme yöntemleri:
Bilgilerinizin düzenli bir bakıma gereksinimi vardır. Bilgilerinizi zaman geçirmeden tazeleyin. Bilgilerinizi yatmadan önce tazeleyerek yenileyin. Yine hafta boyunca tekrarlar yapara tazeleme işlemine devam edin. Konu ne olursa olsun, hatırlanması gereken şeyleri hatırlamada belleğimizle savaşmak en önemli amaçlarımızdan olmalı. Unutmaya karşı savaşmak veya bellek tazeleme yöntemleri diğerlerine oranla en etkin olanıdır. Hatırlamaya değer bulduğunuz her hangi bir şeyle karşılaştığınızda kısa bir süre durup bunu tekrarlamaya yada başka bir işe başlamadan önce onu konuşmalarınızın içine katmaya çalışın. Unutmayı önlemek için bilgilerin tazeleneceği en uygun zaman yatmadan hemen öncesidir. Algılanan en son olgular aynı sinir yollarında ve merkezlerinde bir yer edinmek amacı ile bir yarış içine girerler. Kendi kişisel düşüncelerimizde bazı silinmelere neden olur. İyi bir belleğe sahip olmanın diğer bir sırrı da edindiğimiz bilgileri tam anlamıyla belleyinceye kadar onları bütün bir hafta boyunca zaman zaman tekrarlayarak yeni gelecek bilgilerin eskileri silmesine engel olacaktır. Hafta sonunu sessiz ve yavaş temposu en uygun zaman birimidir. Bu dönemde algılanan izlenimlerin eksiklerini silebilme oranı en düşük düzeydedir. Tazeleme işlemini eğer sadece hatırlayabildiklerimize dayanarak yardımcı unsurlar kullanmadan gerçekleştirirsek bir takım ayrıntıları atlayabiliriz. Belleğimize eksik veya yanlış bilgiler doldurmamak için hatırladıklarımızı mutlaka yazılı bir belgeye kitaba veya nota bakarak kontrol etmeliyiz.
BÖLÜM 13 - Belleğinize ne kadar güvenebilirsiniz:
Korkun bir tuzak olarak yanlış hatırlamanın sonuçları insanı etkiler. Yanlış hatırlama insanı bazen etrafındaki insanlara karşı mahcup edebilir. Bizi sık sık yanıltan o masum belleğimiz tarafından düşürülüveririz. Unutmayalım!Eskilerin dediği gibi hafıza-i beşer nisyan ile malüldür yani belleklerimizin unutma gibi bir sakatlığı vardır. Her şeyi ötesinde unutulanlar yanlış hatırlananlara oranla çok daha az sorun yaratır. Hatırlamada görülen çarpıklıklarda eğilim ve ön yargıların bilinç altında yarattığı büyük etkinin rolüne şaşmamak gerekir.
BÖLÜM 14 - Daha güvenilir bir bellek için yedi yol:
1-Başlangıçta mümkün olduğu kadar iyi ezberleyin
2-Hatırladıklarınızın doğruluğuna özen gösterin
3-Size yol gösterecek yazılı notlar alın.
4-Önemli kararlar almadan yada tartışmaya neden olabilecek görüşlerinizi açıklamadan önce bilgilerinizi bir kez daha gözden geçirin.
5-İsteklerinizi iyice belirleyin
6-Yanlış hatırlayabileceğinizi sezdiğinizde düşüncelerinizi eleştirici bir gözle inceleyin
7-Bir konuyu en başından itibaren iyi anlayın
BÖLÜM 15 - Yarım yamalak hatırlamaya ilişkin bazı örnekler
Günümüzde psikologlar hatırlama konusunu zincirdeki 4 halka ile tamamlanması mümkün olabilecek bir dizi farklı işlem olarak bakmaktadır.
Algılama-Akılda Tutma-Hatırlama-Tanıma
sağlam az sağlam çözülebilir lastik bant
En iyi biçimde düzenlenmiş bellekte bile hatırlamaya ısınma zaman alır. Hatırlamak istediğiniz bir konu üzerinde zihninizi tazelemek için bilgilerinizi tekrarlayın ve yoğun düşünün
BÖLÜM 16 - Hatırlama güçleştiğinde ne yapılmalı:
1-Durumu eylemi canlandırma ve ruh halini canlandırma yöntemi ile hatırlama
Yaralarını daha önce gördüğümüz kendi kendine konuşma adlar ve teknik terimler konusunda kas hafızanızı yeniden canlandırabilecek çok değerli bir yöntemdir.
2-Başlangıç noktasına dönmek her zaman sonuç vermeye bilir bu nedenle Jurvr bekle yöntemi tercih edilebilir. Bu Yöntem;
-Kısa bir süre olay üzerinde yoğu bir şekilde düşünülerek ilk hızı verecek zembereğin kurulması sağlanır.
-Daha sonra düşüncelerin algılanmış izlenimleri kendi yöntemleri ile yeniden canlanması gerekir.
4.Kural
Düşüncelerinizi önceden derlediğiniz bilgiler üzerinde yoğunlaştırın
BÖLÜM 17 - Anlamları etkin olarak araştırın:
Anlamları bilmek bilgilerin daha iyi hatırlanmasını sağlar. Anlamlar hatırlamanın ana amacı olmalıdır. Bir anlam dağarcığı kurabilmek için ciddi bir şekilde araştırın. Anlamları araştırmaya yönelik zihinsel egzersiz yapın.
Düşün
Olayları yorumlama ve kendi kendine düşünmeni sağlayacak sorular sor.
BÖLÜM 18 - Düşüncelerinize nasıl çeki düzen verebilirsiniz:
-Kendinize doğru sorular sorun
-Kendinize eleyici nitelikte sorular sorun
-Nasıl çalışıyor, nasıl kullanılabilir, başka ne işe yarar gibi sorular sorun
-Bununla ilgili ne hatırlıyorum? Sorusunu sorun
-Bu başka bir anlamada gelebilir mi sorusunu sorun
-Bunu hatırladıklarımla ne tür bir ilgisi olabilir? Sorusunu sorun
-Bunu aynı şekilde başka birine nasıl açıklayabilirim? Sorusunu sorun
BÖLÜM 19 - Okuduklarınızı nasıl daha iyi hatırlayabilirsiniz?
Bu özel bir zihinsel beceri yetenek gerektirir. Ciddi bir okuma da zihinsel yeteneklerin ne zaman kullanılacağı ve Belleğinizi tazeleyerek ısınmaya başlanılmalıdır. Gözden geçirme ısınmaya yardımcı olur.
Belgesel bir kitabı üç bölümde gözden geçirin;
1-Kitabın yayınlandığı tarihe dikkat edin
2-İçindekiler kısmına bakın
3-Daha sonra ön sözü okuyarak yazarın kanıtlanmamış görüşlerimi yoksa uzmanların da kabul ettiği gerçeklere mi bağlı kaldığını öğrenim
Kendinize sürekli olarak düşünceyi zorlayıcı soruları sormalısınız. Bu soruları kendi yorumunuzla yanıtlarken okumaya bir süre ara vermelisiniz 

KONUŞMA YAPMAKTAN KORKUYORMUSUNUZ*



ETKİLİ KONUŞMANIN  ÇABUK VE KOLAY YOLU
Yazar : Dale CARNEGIE
Yayınevi : Sistem Yayıncılık

BİRİNCİ KISIM: TEMEL BECERİLER EDİNMEK
"Ayağa kalkıp konuşamaya çağrıldığım zaman; öylesine çekingen, öylesine korkmuş oluyorum ki saydam düşünemiyorum; yoğunlaşamıyorum, ne söyleyeceğimi unutuyorum." Bu sözler tanıdık değil mi? Bu kitap yukarıda ki sorunların üstesinden etmeniz için hazırlandı. Size bu kısımda dört yararlı noktadan bahsedilecek.
A) Başkalarının Deneyiminden Yararlanmak
Merhum David M. Goodrich, Goodrich Company' nin yönetim kurulu başkanı, bir gün iş yerime geldi. Hayatı boyunca katıldığı toplantılarda korkmadan bir konuşma yapamadığından bahsetti. Gelme sebebini de şöyle açıkladı; benim özel hesaplarımı tutan bir muhasebecim var, her sabah büromdan geçerken boynunu yere eğer tek kelime söylemden geçerdi. Şimdi omuzları dik, güleryüzlü ve selam vererek geçiyor. Öğrendim ki değişikliğinin sebebi sizin kursunuza gitmesiymiş, onun için buradayım. Mr. David üç aylık kurs sonrası bir toplantıda üç bin kişinin önünde teklemeden onbir dakika konuşabildi.
B) Amacınız Sizden Önce Gelsin
Hemen her konuda, sizi, konuya tutkunuz kurtaracaktır. Bir konuda kaygılıysanız ona ulaşırsınız. Şimdi, dinleyicilerin konuşmak için sizi çağırdığını düşünün. Kendinizi güvenle öne çıkarken görün, siz başlarken oda üzerine çöken sessizliği dinleyin. Anlatırken seyircinin sizi dikkatle dinlediğini duyumsayın. Toplantı bittiği zaman dinleyicilerden kimilerinin kutlamalarına ve taktir sözcüklerini duyun. İnanın bana, bu, kendi içinde büyüleyicidir ve asla unutulamayan bir coşkudur.
C) Aklınızı Başarıya Verin
Julius Sezar, Gal'den Manş'a yelkenlileriyle geçip lejyonlarını şimdiki İngiltere'ye çıkardığı zaman başarısını garantiye almak için savaşçılarını Dover' in kalker uçurumları kenarında durdurduğu; ve onlar altmış metre aşağıdaki dalgalara bakarken kızıl yangın alevlerine gemilerini bitirdiğini gördüler. Böylece onlara kalan; ilerlemek fethetmek ve başarmaktı. Bu ölümsüz Sezar'ın ruhuydu. Dinleyici korkunuzu yenmek için yola çıktığınızda sizinkiler de neden öyle olmasınlar ? Olumsuz düşüncelerinizin her parçasını ateşe verin ve kendinizi başarmaya kilitleyin.
D) Her Fırsatta Pratik Yapın
Konuşma fırsatı her yerde vardır. Örgütlere konuşma gerekseyeceğiniz görevlere gönüllü olur. Yalnızca bir öneriyi desteklemek için de olsa halk toplantılarında ayağa kalkıp fikrinizi savunun. Konuşma, konuşma ve yine konuşma yapmadan, nasıl bir ilerleme yapacağınızı bilemezsiniz. Bernard Shaw Güzel konuşmayı paten öğretmeye benzetmiştir. Defalarca budala durumuna düştükten sonra ayağa kalkıp tekrar denemek işin sırrıdır
İKİNCİ KISIM ÖZGÜVENİ GELİŞTİRMEK
A) Topluluk İçinde Konuşma Korkusu Üzerine Gerçekleri Öğrenin
Topluluk içinde konuşma korkunuzda tek olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın. Bir anda gelen korkunun belli bir bölümü faydalıdır. Bir çok profesyonel konuşmacı, bir anda gelen korkuyu hiçbir zaman yitirmedikleri konusunda bana güvence vermişti. Toplum içinde konuşma korkumuzun başlıca nedeni, yalnızca alışık olmamamızdandır.
B)Özel Olarak Hazırlanma
"Kusursuz hazırlık" derken konuşmanızı ezberlemeyi kastetmiyoruz. Konuşmamızı kelime kelime ezberlersek, dinleyicilerimizle karşılaştığımız zaman belki de unutacağız
Unutmasak bile ezberlenmiş bir konuşmayı belki de mekanik bir biçimde sunacağız. Çünkü yüreğimizden değil belleğimizden konuşmuş olacağız. Ayrıca düşüncelerimizi önceden derleyip toparlamamız, onlar hakkında olgunlaşıncaya kadar düşünmeliyiz. Konuşmamızı düzene soktuktan sonra ilk önce arkadaşlarımıza ve etrafımızdakilere yinelememiz bizi acemilikten kurtarır.
C) Kendinize Güvenin
Kendinizi konunuzun önemine inandırmalısınız. Konuşmanızı yaparken dikkatinizi altüst edebilecek olumsuz uyarılardan uzak tutun. Örneğin dilbilgisi yanlışları yaptığınızı ya da ortasında bir yerdeyken birdenbire konuşmanızın sonuna geldiğinizi düşünmek, güveni başlamadan yok edebilecek bir yanılsamadır. Öteki konuşmacıların ne dediklerine yoğunlaşın, dikkatinizi onlara verin anlık korkunun işlemesine olanak vermeyin. Kendinize konuşma kararlılığı verin ve bu konuşmayı yapmak için dinleyicilerden daha nitelikli olduğunuzu düşünün. Kendinizi en yüksek noktanıza çıkarın, dosdoğru dinleyicinizin gözlerine bakın ve her biri size borçluymuş gibi güvenle konuşmaya başlayın.
ÜÇÜNCÜ KISIM KOLAY VE ETKİLİ YOLDAN ETKİLİ KONUŞMAK
A) Baştan Sona Deneyim Ya Da İncelemeden Söz Etmeyi Hak Ettiğiniz Konuda Konuşun
Yaşamın onlara öğrettikleri konusunda konuşan konuşmacılar dinleyicilerinin dikkatini sürdürmekte asla başarısız olmazlar. Onlar haberlere susamışlardır onlara baş yazı vermek, havada uçan terimlerle bahsetmek sıkıcı olur. Örneğin özgürlük uğrunda savaşılacak kadar kutsal bir şey midir?Bunu anlatırken felsefi ilkelerin yerine canlı hikayeler -mümkünse bizim yaşadıklarımız-kullanılmalıdır. Konuşmalarınızda konularınızı tabanınızdan seçmeye gayret edin. Gençlik yıllarınız, hobileriniz, ilerlemek için gayretleriniz özel bilgi alanlarınız her zaman dinleyici bulacak konulardır.
B)Konunuz Hakkında Coşkulu Olun
Burada, topluluk içinde tartışılacak nitelikte olduğunuz sandığınız konuların uygunluğunu saptayacak bir soru var: Eğer biri kalkar bakış açınızın yanlış olduğunu söylerse, konuşmayı savunma konumu içinde aynı içtenlikle sürdürebilir misiniz?Yapabilirim diyorsanız sizin için doğru konuyu seçmişsiniz demektir.
C)Konuşmanızı Dinleyicilerinizle Paylaşmaya İstekli Olun
Konuşma iyi hazırlanmış olabilir; konuşmacıyı coşturan bir konuda olabilir; ama tam başarı için başka bir etken, konuşmanın onun anlatım biçimiyle verilmiş olması lazım. O, dinleyicilerine söylediklerinin onlar için önemli olduğunu duyumsatmak zorundadır. Ünlü her halk konuşmacısında satıcılık, vaizlik vardır. Etkili konuşmacı kendine değil dinleyiciye odaklanmıştır. Konuşmasının başarılı yada başarısız olduğuna kendininkinde değil, onu dinleyenlerin yüreklerinde ve kafalarında karar vereceğini bilir
İKİNCİ BÖLÜM: KONUŞMA, KONUŞMACI ve DİNLEYİCİ
DÖRDÜNCÜ KISIM: KONUŞMAYA HAK KAZANMAK
A) Konunuzu Sınırlayın
Konunuzu bir kez seçince, atılacak ilk adım kapsamak istediğiniz alanı belirlemek ve sınırlarını hemen saptamaktır. Açık alanları kapsama yanlışına düşmeyin. Beş dakikadan az sürecek kısa bir konuşmada, bütün bekleyeceğimiz bir yada iki ana noktaya değinmektir. Otuz dakikanın üzerinde, daha uzun bir konuşmada, dört ya da beş ana düşünceden daha çoğunu kapsamayı deneyen az konuşmacı daha başarılı olur.
B) Yedek Gücünüzü Geliştirin
Yüzeyde seken bir konuşma yapmak olayların dibini kazan bir konuşma yapmaktan daha kolaydır. Ama kolayı alırsanız dinleyici üzerinde az etki bırakmış olursunuz. Konunuzu sınırladıktan sonraki adımınız konuyu daha iyi kavrayabilmek için kendinize sorular sormaktır." Buna neden inanıyorum? Olay nasıl olmuştu?" gibi sorular dinleyicinizi dik oturtacak ve dikkatlerini toplayacaktır.
C) Konuşmanızı Açıklayıcı Örneklerle Donatın
Konuşmalarınızı insancıllaştırın. Başarıdan bahsedecekseniz soyut kavramları ağzınızda gevelemeyin. onlara sizin başardıklarınızdan bahsedin. İsim olarakta bahsedebilir ya da gerçek şahıslara isim takabilirsiniz Mr. James..vb. Ayrıntılarınızı atlamamaya çalışın ve ayrıntılarla ilgili yeterince bilgi verin. Yeterince bilgi verip vermediğinizi Ne zaman? Nasıl? Niçin? Nerede? ve Kim? sorularını sorarak öğrenebilirsiniz.
D)Tablolar Çizmenin Alışılmış Somut Sözcüklerini Kullanın
Dinlenmesi kolay olan konuşmacı, gözlerinizin önünde yüzen görünümler hazırlayan konuşmacıdır. Bulanık, basmakalıp renksiz simgeler dinleyiciyi uyuklamaya hazırlar. Atasözlerinin de görsel etkiye dayandığını hatırlatmakta fayda var. "Tilki gibi kurnaz", "Taş gibi sert"
BEŞİNCİ KISIM: KONUŞMAYI DİNLEYİCİLERLE PAYLAŞMAK
A)Sizi Dinleyenlerin İlgi Duyduğu Terimlerle Konuşun
Kendinize, konunuzun, dinleyicilerinizin sorunlarını çözmekte ve amaçlarına erişmekte onlara yardımcı olacak hangi bilgileri içerdiğini sorun .Sonra onlara bunu göstermek için ilerleyin ve onların tam ilgisini kazanın. Bir muhasebeciyseniz ve "vergi vergi iadenizden elli doları nasıl kurtaracağınızı göstereceğim" gibi birşeyler söyleyerek başlarsanız ilgiyle dinleyecek dinleyiciler elde edeceğiniz kesindir.
B) Dürüst, İçten Değerlendirme Yapın
Dinleyiciler bireylerden olmuştur ve bireyler gibi hareket eder. Açıkça eleştirilen dinleyici bundan hoşlanmaz. Yaptıkları övgüye bir şeyi değerlendirdiğinizi gösterin ve yüreklerine girmek için bir pasaport kazanın. "Buradakiler şimdiye kadar seslendiğim dinleyicilerin en anlayışlısı" gibi cümleler dalkavukça olduğundan dinleyicide kızgınlık yaratır.
C)Kendinizi Dinleyiciyle Özdeşleştirin
Olabildiğince hızlı ilk cümlelerde, seslendiğiniz grupla dolaysız bir karşılıklı ilişki belirtin. Konuşması istenen kişi olmaktan kıvanç duyduğunuzu belirtin. Seyircilerle iletişim yollarını açmanın başka bir yoluda dinleyicilerinizden bir kaçının ismini bilin. Bu şekilde dinleyicilerle diyalog oluşturmuş olursunuz.
D)Dinleyicinizi Konuşmanıza Ortak Edin
Biraz gösteri yaparak her sözcük üzerinde durmasını sağlayabildiğiniz bir dinleyici oldumu hiç?Bir noktanın açıklanmasında seyirciden yardım isterseniz ilgide dikkate değer bir artış olacaktır. Dinleyici olduklarının farkına varılması dinleyenleri mutlu eder. Bunun içinde onlara soru sorulması en güzel yoldur.
E)Kendinizi Olduğunuzdan Aşağı Gösterin
Dinleyiciyi kendine düşman etmenin en iyi yolu, kendinizi onlardan üstün gördüğünüzü ortaya koymaktır. Öte yandan, alçak gönüllülük güven ve iyi niyet esinler sizi sevdirir. Özür diliyor gibi olmadan alçak gönüllü olabilirsiniz. Amerikan televizyon dünyasının ustası olan ED SULLIVAN kendini daima acemi gördüğü için uzun süre ayakta kalabilmiştir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: HAZIRLIKLI VE DOĞAÇTAN KONUŞMAK
ALTINCI KISIM: BİLGİ VERİCİ KONUŞMASI YAPMAK
A) Zamanınızı Düzenine Uydurmak İçin Konunuzu Sınırlayın
Ana konunuzu sıkı tutun. Konudan konuya atlamayın. Bir turiste yarım saat içinde İstanbul'u gezdirmek nasıl imkansızsa kısa zamanda da konunun tüm ayrıntılarını işlemek imkansızdır. Kısa zamanda yapılan geniş zamanlı konuşmalar bulanık, kabataslak ve utandırıcı olacaktır.
B) Düşüncelerinizi Zincirleme Düzeni
Hemen hemen bütün konular zamana, yere ya da özel sorunlara dayalı olarak mantıksal bir sıra kullanarak geliştirebilir. Bu sıralama örneğin, geçmek zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman altında düşünülebilir. Yer sıralamasında, düşüncenizin bir merkeze ve ondan dışa doğru gitmeye düzenlersiniz. Kimi konular zincirleme bir yapıya sahiptir. Devlet yönetiminin kademe kademe açıklanmasını gibi…
C) Amaçlarınızı Edindiğiniz Gibi Birer Birer Sıralayın
Konuşmanın dinleyicilerinizin akıllarında düzen içinde tutulmasının en yalın yollarından biri, yolda yürürken yaptığınız gibi önce bir noktayı ve sonra bir başkasını alarak planlı bir biçimde sürdürmektir. " İlk amacım budur … " " Özel olarak …" "Daha sonra …" gibi kelimelerle konunuzu sıraya sokun
D) Alışılmışla Alışılmamışı Karşılaştırın
Kimi kez kendimizi, ne demek istediğinizi açıklamak için boş yere çabalar durumda bulursunuz. Ne yapmalı ? Onu dinleyicilerinizin kavradığı bir şeyle karşılaştırın. Örneğin katalizörü tanımlıyorsunuz. Kendisi değişmeden başka maddelerde değişikliklere neden olan bir maddedir. Bu çok yalın bir ifadedir. Ama başkalarını yumruklayan deviren dürtükleyen ve hiç kimseden bir fiske bile yemeyen bir küçük çocuk gibidir desek daha açık olur.
E) Görsel Yardımcılar Kullanın
Eski bir Japon atasözü der ki "Bir kez görmek yüz kez sözünü duymaktan iyidir". Öyleyse Amaçlarınızın Açıkça resmetmek için düşüncelerinizi görselleştirin. Bir şekil kullanıyorsanız görmeye yeter büyüklükte olmalı. Bir yandan konuşuyor, bir yandan da şekil yapıyorsanız çiziminiz hızlı olmalı
YEDİNCİ KISIM: İNANDIRMAK İÇİN KONUŞMAK
A) Güveninizi Ona Yaraşarak Kazanın
Özellikle, konuşmamızın amacı inandırmaksa, düşüncelerimizin, içtenlikle inan - maktan gelen içsel bir sıcaklıkla ortaya çıkması gerekir. Başkalarını inandırmaktan önce kendimiz inanmış olmamız gerekir. Başka hiçbir nitelik bu temel niteliğin yerini alamaz.
B) Bir Evet Yanıtı Alın
Becerikli konuşmacı başlangıçta bir kaç evet yanıtı alır. Böylece dinleyicilerinin doğrulayıcı doğrultuda hareket etmelerini psikolojik olarak başlatır. Bu çok istene evet yanıtlarını alabilmek için önce ortak bir uyuşma tabanı bulmak lazımdır. Ne denli geniş ve acı ayrımlar bulunursa bulunsun her tartışmada konuşmacının herkesi üzerinde buluşmaya çağırabileceği ortak bir uzlaşma tabanı vardır.
C) Bulaşıcı Bir Coşkuyla Konuşun.
Dinleyicilerin akıllarında karşıt düşüncelerin doğması olasılığı, konuşmacı düşüncelerini duyarlı ve bulaşıcı coşkuyla sunduğu zaman çok daha azdır. duygular soğuk düşüncelerden çok daha güçlüdürler. Henry Ward Beecher " Cemaat uyuyakaldığı zaman yapılacak tek birşey vardır; değneği sivri bir yer gösterici bulmak ve onunla vaizi dürtmesini sağlamak." demiştir.
D) Dinleyicinize Sevgi Ve Saygı Gösterin
İnsan kişiliği sevgi ve saygıya dayanır. Her insan, içinde değerli, önemli, saygın olma duygusu taşır. Bunu yaralarsınız kişiyi sonsuza dek yitirirsiniz. O nedenle bir insanı sevip saydığınız zaman onun da sizi sevip saymasını sağlamış olursunuz
E) Dostça Başlayın
Onur insan doğasının özyapısal bir özelliği olduğu için bir kişinin onurunu karşımıza almak yerine yanınıza almak akıllıcadır. Bunun için düşündüğümüz şeyin karşıtımızın zaten inandığı birşeye çok benzediğini söyleyebiliriz. Böylece onun onurunu kırmadan fikrimizi kabul etmesini sağlayabiliriz.
SEKİZİNCİ KISIM DOĞAÇTAN KONUŞMA YAPMAK
A) Doğaçtan Konuşturma Alıştırmaları Yapın
Oldukça önemli oranda öz denetimine sahip, olağan zekalı biri kabul edilebilir, çoğu kez parlak bir doğaçtan konuşma yapabilir. Bu yeteneğinizi şu şekilde geliştirebilirsiniz.: Küçük kağıtlara değişik konular yazın ve karıştırın. Sonra kura çekerek çıkan konular hakkında konuşmaya çalışın. Bunu grup halinde yaparsanız daha faydalı olur. Bu şekilde ayakta düşünebileceğinizi öğrenmiş hem de hazırlıklı konuşmalar yaptığınız zaman daha korkusuz olursunuz
B) Hemen Bir Örneğe Girin
Neden ? Şu üç sonuç için: (1) Kendinizi bir sonraki cümleyi düşünme zorluğundan bir anda kurtulursuz çünkü deneyimler doğaçtan konuşma durumunda bile kolay anımsanırlar. (2) Konuşmanın etkisine girecek ve ilk anın tedirginliği, size konunuza ısınma fırsatı vererek yok olacak. (3) Dinleyicinizin dikkatini bir anda toplayacaksınız.
C) Güç Ve Canlılıkla Konuşun
Kendinizi konuşmanızın içine aldırmazlıkla atınız. Bu doğaçtan konuşan biri için kuşkusuz başarıyı getirecektir. El ve kol hareketleriyle konuşmayı akıcı yapmaya çalışınız. Bu seyircinin dikkatini çekecektir
D) Şimdi Ve Burada İlkesini Kullanın
Doğaçtan konuşma yapmak zorunda kalırsanız, konu üretmek için başvurabileceğiniz üç kaynak vardır. İlki dinleyicinin kendisidir. Dinleyicilerinizden onların kimler olduklarından ve neler yaptıklarından bahsedin. Gerçek bir örnek verin. İkincisi özel olaydır. Kuşkusuz toplanmayı gerektiren koşullar üzerine uzun uzadıya konuşabilirsiniz. Bir yıl dönümü müdür, bir yıllık toplantı, siyasal ya da yurtseverce midir ? Sonuncusu dikkatli bir dinleyiciciniz varsa sizde önce başka bir konuşmacının söylediği özel bir şey için sevincinizi onu genişleterek ortaya koyun
E) Doğaçtan Konuşma Yapmayın Doğaçtan Konuşma Sunun
Bir toplantıda küçük bir ön hazırlık yapabilir ve kendinizi herhangi bir anda çağrılma olasılığına karşı uyanık tutabilirsiniz. yorum ya da önerilerinizle katkıda bulunmanızın istenebileceğini düşünüyorsanız, öteki konuşmacılara çok dikkat etmelisiniz. Düşüncelerinizi birkaç yoğunlaştırmaya hazır olmaya çalışın. Zamanı geldiğinde, aklınızdakini, yapabildiğiniz, ölçüde planlı biçimde söyleyin. Görüşleriniz araştırılmış olmalı .Onları kısaca verin ve oturun.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: ETKİLİ KONUŞMANIN YADSINMASI
DOKUZUNCU KISIM: TANITIM KONUŞMACILARI ÖDÜLLERİN SUNULMASI VE KABULÜ
A) Ne Diyeceğinizi Bütünüyle Hazırlayın
Tanıtım konuşması kısa da olsa hemen hemen her zaman bir dakikayı aşar, dikkatle hazırlanmak ister. Önce gerçeklerinizi toplamalısınız. Bunlar şu üç ayrıntının merkezini oluşturacaktır: Konuşmacının anlatacağı konu, onun bu konu üzerinde konuşma yeterliği; ve adı. Tanıtıcı olarak göreviniz konuşmacının konu başlığını doğru olarak vermeyi ve seyircinin ilgisini onun üzerine çekmeyi gerektirir. Kesinlikle konu hakkında tahmin yürütmeye kalkmayın bu bir ayıp sayılır. En yoğun araştırma gerektiren konuda konuşmacının yeterliliği konusudur. Onun kim olduğunu araştırmalı ailesinden veya yakın çevresinden bilgi almalısınız. En önemliside, konuşmacının adının kesin olması ve kendinizi onun söyleyişine alıştırmış olmalısınız. Değişik ad ve ünvanları varsa en uygunu araştırılmalı ve başkalarıyla karıştırılması engellenmeli.
B) K-Ö-K Kuralı
1.K, Konuyu gösteriyor. Tanıtımınıza konuşmacının konuşmasının tam başlığını verin.
2.Ö, Önemi belirtiyor. Bu aşamada, konuyla özellikle ilgilenen grup arasındaki alana yardımcı olun.
3.K, Konuşmacı demektir. Konuşmacının çarpıcı niteliklerini özelliklede konusuna ilişkin olanları sıralayın ve son olarak net şekilde adını verin.
C) Coşkulu Olun
Bir konuşmacıyı tanıtırken yöntem, konunun tam olduğu kadar önemsenmesidir. Dostça davranmaya çalışmalı ve nedenli mutlu olduğunuzu söylemek yerine konuşmanızı içtenlikle cana yakın yapmalısınız. Tanıtımınızı sonda konuşmacınızın adını duyururken bir doruğa çıkarma duygusuyla yaparsanız, tahmin etme duygusu artmış olacak ve dinleyici konuşmacıyı daha bir Coşkulu alkışlayacaktır. Bu da konuşmacıyı yapabileceğinin en iyisi için uyarır.
D) SUNMA KONUŞMASINI İYİCE HAZIRLAYIN
Bir sunma konuşması yaptığınız zaman, onu kabul edene gerçekten önemli biri olduğu güvenini vermeliyiz. O belli bir başarı kazanmıştır. Saygıya değerdir. Ona bu onuru vermek için buradayız. Söyleyeceğimiz kısa ama titiz olmalıdır
1)Ödülü niçin verdiğinizi anlatın.
2)Onurlandırılan kişinin hayatından grubu ilgilendiren bir kaç şey söyleyin.
3)Ödülün nedenli hak edilmiş olduğunu ve grubun ödülü kazananla ne denli aynı duygular içinde olduğunu anlatın.
4)Onurlandırılanı kutlayın ve gelecek için herkesin iyi dileklerini iletin.
E)Kabul Konuşmasında İçten Duygularınızı Dile Getirin
Bu, sunma kısmından da kısa olmalı.
1) Gruba içtenlikle candan bir "teşekkür ederim" deyin.
2) Size yardımcı olanlara, yardımcılarınıza ya da ailenize saygılarınızı belirtin.
3) Ödülün sizin için anlamını anlatın.
4) Gönül borcunuzu bir daha ileterek son verin. 

ONCE UPON A TIME ADAKALE WAS IN THE TUNA RIVER

When I was looking for Ottoman time fairy tails I found out about Adakale. The history of A little island fascinated me and I couldn't s...