Saturday, August 11, 2012

Bize Tecavüz Ettirmeyin Size !!! Yaratan'ın Emanetiyiz

tecavüz maduru maviş
 Biz öyle onurlu yaratıldık ,özenle ,ruhlarımız içimize üflendi yaratan tarafından ,bizlere can verildi,akıl verildi ,onur verildi..insanlık onuru..bizimle yaratılan diğer canlılar da bizlere emanet edil di..onların sorumluluğu bizden sorulacak ..ve gün gelip bize haklarının ,canlarının hesaplarını soracaklar...neden bizi korumadınız diyecekler..haklarını helal etmeyecekler.son bir yılda 679 hayvan tecavüzü gerçekleşti..bu insanlar tutuklu değil hala toplum için de...Bu insanlar sıkıldıkların da çareyi hayvanlar gibi masum ,saf olan çocuklara yöneliyorlar ..çocuklarınıza,çocuklarımıza...
Sadece tecavüz le yetinmeyip işkence eden,öldüren insanlık onururnu ayaklar altına alanlar da mevcut ...dur dememizin zamanı geldi..onurunuza,çocuğunuza,emanetinize sahip çıkın ..
hayvana işkence ve tecavüz yasası ağırlaştırılmış suç kapsamına girmeli

SEN DE ÇOCUĞUNU SOKAĞA SAL OYNASIN OLUR MU!!!! BİLGİN OLSUN; HAYVAN TECAVÜZCÜLERİ BU DURUMDAN SIKILDIĞI AN,BAŞKA BİR SAVUNMASIZA; ÇOCUĞA YÖNELİYORLAR!!!!! HAYVANLARA EZİYETİN CEZA YASASINA GİRMESİNİ DESTEKLEMEN İÇİN HAYVANLARI ÇOK SEVMENE GEREK YOK, ÇOCUĞUNU SEVİYOR OLMAN BİLE YETER!!!!!


Verilmesi gereken cezalar
1-ağırlaştırılmış para ve hapis cezası 
2-psikolojik tedavi zorunluluğu
3-abd ve avrupada olan kimyasal hadım etkisi yapan ,sürekli kullanılan ilaç alma zorunluluğu
4-sosyal ve kamu işlerinde çalışma zorunluluğu
5 devlet tarafından kurulan web sitesin de fotoğrafları kimlik bilgileri afişe edilecek 
,yaşadıkları yerdekiler mutlaka uyarılacak (ABD gibi)
6-taşınmaları halinde yine polise bilgi vermek zorunda olup ,yine gittikleri yerdeki sakinler durumları hakkında bilgilendirilecek


1997 senesinde Massachusetts Society for the Prevention of Cruelty to Animals (SPCA) ve Northeastern Universitesi tarafından gerçekleştirilen araştırma raporunda hayvanlara işkence etmiş kişilerin normal insanlara göre 5 kat daha fazla insana karşı ağır ve saldırgan şuçlar işleme kapasitesi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Son 25 senede psikoloji, sosyoloji ve kriminoloji araştırmalarında saldırgan suçlar işlemiş kişilerin çocukluklarında veya yetişkinlik süreçlerinde aralıklarla veya sürekli hayvan işkencesi olaylarına karıştıkları gözlemlenmiştir.
FBI’ın 1970lerden itibaren izledikleri suç olaylarında seri katillerin çoğunun geçmişinde hayvan ve çocuk işkencesine rastlanmıştır.
Hayvana işkence eden kişi savunmasız bir varlığa karşı güç, çoşku ve bütünlük hisseder. Aynı psikolojik durum insan tecavüzlerinde de görülmektedir. Aynı psikoloji çocuklara işkence edenlerde de görülmektedir.Burada hayvan işkencesi ile insan işkencesi arasında çok ince bir çizgi vardır. Hayvana işkence eden bu işkenceyi sürdürmeyebilir ya da bir insana da işkence edebilir, tecavüz edebilir, ciddi fiziksel veya ruhsal zararlar verebilir.
Hayvana işkence hafife alınamayacak kadar önemli bir uyarıdır. Psikolojik sorunların işaretçisi ve daha ağır suçlara giden yolun başlangıcıdır.

American Society for the Prevention of Cruelty to Animals kurumunun yöneticisi Dr.Randall Lockwood, hayvana işkence eden bir çocuk evde gördüğü veya şahit olduğu zulmü direkt olarak dışa vuran bir bireydir yorumunu getirmiştir. Evinde gördüğü şiddeti ilk olarak kendi hayvanına yansıtır.
Hayvan işkencesi direkt olarak güç kontrolü ile ilgilidir. Kişi bir şekilde bir adaletsizlik ile karşılaşır, savunmasız kalır, sonrasında da çarpık bir kendine güven geliştirir. Zamanla savunmasız bir hayvana veya insana karşı hakimiyet kurarak ancak kendini güçlü hissedebilir.
Bazen çocuklar veya engelli bireyler hayvana işkence uyguladıklarında ne yaptıklarını anlamazlar. Hayvanları toplu halde bakımsız ve sağlıksız koşullar altında tutmak çoğunlukla daha büyük bir hastalığın “obsesif kompulsif bozukluğun” belirtisidir.
Tacize uğramış kişiler çoğunlukla birer suçlu haline gelirler. Özellikle hayvanlara işkence eden kadınların geçmişine bakılınca genellikle tacize uğramış oldukları görülmüştür.
Sebepsiz olarak hayvanlara işkence edenler “gelişmekte olan birer psikopat” olarak tanımlanmaktadır.


Yazıdan da anlaşılacağı gibi hayvana işkence eden çocuklar veya yetişkinler ciddi psikolojik rahatsızlıklara sahip potansiyel suçlulardır. Yapılana göz yummak çocuklarımız ve kendimiz için bir tehditi görmezden gelmektir. Hayvana işkence edenlerin geçmişi ve aile yapısı incelenmeli, mutlaka tedavi görmeli ve suç işlediği için bedel ödemelidir.
Özellikle hayvana işkence eden çocukların yaptıklarını görmezden gelmek ve ufak bir suç gibi görmek her an patlamaya hazır bir saatli bombayı görmezden gelmek demektir.
Hayvana işkence etmiş, hatta tecavüz etmiş birisinin yanında bulunmak veya çocuğunuzla aynı ortamda olduğunu bilmek kulağınıza nasıl geliyor? Çocuğunuza zarar verebileceğini düşünmez misiniz? Hatta siz veya çocuğunuz bu kişi ile iletişim kurmak ister mi? İçiniz rahat eder mi?
Hepimizin birey olarak doğaya ve canlılara karşı sorumluluklarımız bulunmakta.
Yaşananlara yüz çevirmek, hiçbir tepki göstermemek, hak aramamak sorunların çözümlenmeden kalmasına, aynen devam etmesine yarar. Üstelik suçluların daha sonra insanlara karşı suç işlemelerine göz yummak anlamına gelir.























Thursday, August 9, 2012

Kuzey Kutbu 'na Seyahat Şansı


Çok zor birşey değil ..buraya kayıt olarak Kuzey Kutbuna gitme şansını yakalayabilirsin .Belli sayıda insanla gidilecek ..Ne kadar çok yaratıcı içerik paylaşırsan o kadar puan 'ın artıyor ..Mesela bir afiş yapabilirsin ,bir yazı yazabilrisin ,şiir vs..Puanın yükseldikçe Kuzey Kutbuna gitme şansın artıyor.Bir bakarsın bayrağı sen dikmişsin ...who knows
Kuzey Kutbu'nu kurtarmak için bana ve kutup ayılarına katıl:






















http://rising.savethearctic.org/tr/arctic-fox/500af4b916fd310002003ae9

telefon la kayıt edilmiş şarkı


Bu bestemi Sunam (Posta Magazin de) çok eskiden bilir..Hatta bazen sözlerini unuturum bana hatırlatır.Bugün canım çok söylemek istedi ,okuldan arkadaşım Mutlu Sinan'ı aradım kanka bana akorları çıkar ver sana zahmet dedim .O da sen kayıt yap ben hallederim dedi iki dakikada..ben telefona söyledim .O kayıt  aldı 4 tl lik mikrofonda sesimi ve diğer aletleri kaydetti. tekrar bana yolladı ..Sesim teneke radyodan çıkıyor gibi bence yinede öyle güzel bir şarkı ki ..önemsemedim ..sizlerlede paylaştım ..Sunam al işte senin şarkın:)

Wednesday, August 8, 2012

Ben evcilim ,İkimizi de yaratan aynı,Karnım Aç










ben kediyim .ikimiz de yaratan aynı ..AÇIM!!!

Evlerimizi yapmayı öğrendiğimiz andan itibaren ....yani kentsel yaşama geçtiğimiz zaman (ki mısır,,ganj ve sarı nehir civarında)artık doğayı kapı dışarı ettik.önce evden attık sonra çevremizden ,sonrada şehirlerimizden .
Doğa ile baş edebilmeyi asırlar için de öğrendik ama dengeyi de bozduk .Doğal dengenin bozulması ,beslenme zincirini kırdı .Bu zinciri, beraber yaratıldığımız yol arkadaşlarımızı artan davet ,düğün ,iftar ,restoran yemeklerimizle besleyerek veya www.petcandost.com aracılığı ile mama bağışında bulunarak nispeten düzeltebiliriz. Farkettiğim  şu oldu ,kişisel çabalar la ilerleme kaydedemeyiruz ..parçalanmış bir yarayı.... yara bandı ile kapatmaya çalışmak gibi .Bundan sonra Petcandost ile işbirliği içinde olacağım ..tavşan adasında ki aç ,susuz,kontrolsüz çoğalan tavşanların ;beslenmesi ve kısırlaştırılması nın yanı sıra ..sokak hayvanları ,yada barınaklardaki ,yada sahipleri tarafından ihmal edilen hayvanlar için çalışmalar yapacağız .....bu başlık altında çok fotoğraf olacak umud ediyorum .Sadece biz üzülüyor olamayız

mama bağışı yapın ..canlar ölüyor
petcan dost muhteşem bir kampanya yapıyor .Kargo farkı alınmadan mama bağışı yapabiliyorsunuz.% 5 i sokak hayvanları için kullanılıyor bu paranın .
http://www.petcandost.com/BARINAKLARA-MAMA-BAGISLAYINbirde tavşan adasında ölüme terk edilen tavşanlar ..açlıktan suzuluktan kırılıyor.Yapılması gereken onlarada mama ve kısırlaştırılma..Petcan dost bunun içinde bağış alıyor ..Millet ruh gibi durmayın


Resim yazısı ekle

Ben köpeğim ,İkimizi de Yaratan Aynı...Açım:(
ikimizi de yaratan aynı ben de açım!
ben aslanım ikimizi yaratan da aynı
Ben kediyim, ikimizi de yaratan aynı .AÇIM!!
Ben köpeğim ,ikimizi de yaratan aynı AÇIM!!
Ben köpeğim ,ikimizi de yaratan aynı AÇIM!!
Ben de kediyim ,ikimizi de yarata aynı Süt verin !!
Ben köpeğim ,İkimizi de yaratan aynı MAMA verin!!
Ben kediyim ,İkimizi de yaratan aynı ,AÇIM!!!
ikimizi de yaratan aynı ben de açım




ben de kediyim ,ikimizi de yaratan aynı Açım!!
bende köpeğim ikimizi de yaratan aynı Açım !!




Monday, August 6, 2012

earthlings: www.petcandost.com ile sosyal sorumluluk projesi

earthlings: www.petcandost.com ile sosyal sorumluluk projesi: www.petcandost.com pet ürünleri sitesi ile sosyal sorumluluk projesi amaçlı çalışma içindeyiz. Buna göre, blog'da bu siteye link vererek h...

Saturday, July 28, 2012

KAMRAN USLUER Seni Özledik



Kamran Usluer sadece doğum tarihi ,oynadığı roller veya aldığı ödüller,öldüğü tarih değil.Nereye baksam farklı bir şeyler görmedim .Bilinen ,sıradan anlatımla yazılmış iki satır ve aldığı ödüller ,filmleri,ne kadar başarılı olduğu.
Ben ,Kamran Usluer gibi kimselerin ,hayatımızda iz bırakanların iki satırla hatırlanmasından mutsuzum .O insanların hayatlarında yer etmiş,etkileri olmuş,kavgaları ayırmış,barışmaları sağlamış,beraber oynadığı gençleri cesaretlendirmiş,akıl hocaları olmuş,baba gibi kol kanat germiş bir insan .Bazen eğlenmeye gitmiş ,güzel bir çilingir sofrasında dostlarıyla gülmüş,o muhteşem kahkasını atmış.Bazen deniz kenarında demli çayını içip yeni yapacağı film için görüşme yapmış ,rolünü çalışmış ,provalara gitmiş.
Zaman zaman trafikten şikayet etmiş,ne olacak bu memleketin hali demiş ,yada bırakın işinize bakın demiş .
Zaman zaman üşüttüğü için kuliste ıhlamur içmiş ,nasıl ateşinin çıktığını anlatmış ;Yani şu anda hepimizin yaşadığı şeyleri yaşayan gerçek bir insan .İki satır ve listeden oluşmuyordu sadece..
Peki benim neyim ki buna ihtiyaç duydum ve yazdım?!!
Hiç bir bağlantım yok ...
Lisedeyken, Hayat onunla karşılaşma şansını verdi bana.Sanırım ''İlk Gençliğim'' Oyunu  sahneleniyordu.Yıldıray Şahinler ve Kamran Usluer bu oyunda görev alıyorlardı.
Arkada oyuncuların kulisin ,dinlenme odasında kendisini tebrik ettim , delici bakışlarından epeyce ürkmüş haldeydim .Hem nasıl kaçabilirim diyordum hem etkisinden çıkamıyordum hipnotize olmuş gibiydim .Ses tonu ,enerjisi ,mavi gözleriyle birleşiyor sizi yaşam dolu bombalarlar yerden yere vuruyor ,aynı zamanda yeniliyordu.Neler anlatığını çok net hatırlamıyorum ..O kadar isterdim ki hatırlamayı ..Her biri altın değerinde sözlerdi eminim ..veya değildi ..önemli olan ,o anlardan biraz çok ça hafızamda kalmasıydı ..
Oturduğu koltuktan güneş dolu gülümseyen yüzüyle bana baktı ve dedi ki ...
''senin gözlerin çok güzel rengi ,biçimi''
ben  kemküm edip birazda havaya girmiştim ki !!
''ama bakmayı hiç bilmiyosun ''
Yanaklarımdan bir ateş kulaklarıma doğru yayılmaya başlmıştı.Çook utanmıştım ,kendimi çirkin ,salak bi tip gibi hissettim...Yüzümdeki kırmızılıktan veya ,gözümdeki üzüntüden etkilendiğimi anlamış olacak ki , hemen gülerek devam etti..
''sadece güzel gözlerin olması bakmayı bilmiyorsan hiç bir işine yaramaz.Madem sanatçı olmalıyım diyorsun bunu öğrenmen ,anlaman gerekir '' dedi
Yavaş yavaş merakım utancımı yenmişti ..
''Peki nasıl bakmalıyım ,sizin gibi ''dedim cesaretlenip...
''Sana sırrımı veriyorum o zaman ama bunu Ruhunla yapmalısın ,içindekini gözlerinle dışarıya yansıtmayı öğrenmelisin ''dedi
''Ben güzel baktığımı sanıyordum ,güzel gözlerim olduğunu söylüyorlar ''dedim 
''evet,güzel gözlerin var ama hiç ifade yok ..ne düşündüğün belli değil ,bana mı bakıyorsun ,gözün mü dalıyor,aklında bir şey mi var,bir şeyi mi hatırlamaya çalışıyorsun ? hiç bir şey anlaşılmıyor ..sadece bakıyorsun ''dedi
''Nasıl yapmalıyım ,bu çok zor ''dedim 
Yine gülerek,ciğerini delen ,gülen bakışlarıyla ..
''aynanın karşısına geç ve çalış ...Karşındaki dünyanın en önemli insanıymış ve ilk defa görüyormuşsun gibi tüm düşüncelerin ,duygunla bak ..Aslında telepatik bağlantı kurmaya çalışma gibi ..Tüm dikkatini karşındaki insana yoğunlaştırıyorsun .Bakışınla ,sözlerini destekliyorsun ..gözlerini kaçırarak konuşma ..beyninin içini görmeye çalışır gibi bak ,..dedi
hatırladıklarım bunlar...

bir süre ayndan çalıştım ..kısa zaman sonra insanlardan gelen tepkiler değişti ..bize baktığın zaman  içimizi okuyor gibisin dediler .Şimdilerde ve daha önce aldığım tüm o ''sen çok farklı bakıyorsun ,çok güzel ,çok etkileyici '' sözleri ve övgüleri hep onun benimle yaptığı o 5 dakikalık konuşma sayesinde olmuştur.Benim hayatımda 2 günde bir mutlaka aklıma gelme sebebi ne oyunları ,ne filmleri,ne başka bir şey ..Benim hayatımı etkilemesi yüzünden önemli oldu .Ben ve benim gibi çok insanın hayatına dokunup ,doyasıya yaşayıp bizlerden ayrıldı .Birde rahmetli dayıma çok ama çok benziyor o sebeple de her hatırladığımda içim sızlar..hepimiz öleceğiz bir gün ama umarım onun gibi pek çok şeyi hayatımıza sığdırabilip ,başarıp öyle veda ederiz.isterim ki Kamran Usluer le ufacıkta olsa anısı olan herkes bu yazının altına yazsın;Onun doğum ve ölüm tarihinden çok fazla bir insan olduğunu okuyan herkes anlasın .
Seni çok özledik Kamran Usluer 






Ocak ayının ilk günü 1937 yılında İzmir'de doğmuş. Otuz yılı aşkın emek verdiği Türk sinemasında en çok Eşkıya'daki Berfo ve Salkım Hanımın Taneleri'ndeki Halit Bey karakterleriyle tanınır.
İstanbul Şehir Tiyatrolarında uzun süre çalışmış, buradan 2002 yılında, yaş haddinden emekli olmuştur. Ayrıca, uzun yıllar seslendirme yapmıştır.
Akciğer kanseri nedeniyle uzun süre tedavi görmüş, ancak 2004- 27 Temmuzda tedavi gördüğü Acıbadem Hastanesi'nde vefat etmiştir.


Rol Aldığı Bazı  Oyunlar 


Meraki

Önce İnsan

Huzur

İlk Gençliğim

Kral Lear

Oidipus

Sarıpınar 1914(Reşat Nuri G.)

Müfettiş(Nikolai Gogol)

Yumurta(Oyun)

Zenginin Maceraları(Tunca Yönder ve Birkan Özdemir


Oynadığı Filmler 
Yadigar (TV), Musa Dayı - 2004
Karşılaşma, Hikaye Anlatıcısı - 2002
Gülbeyaz (TV), Demir Demiroğlu - 2002
Yeditepe İstanbul (TV), Sadi - 2001
Martılar ve İstanbul - 2000
Salkım Hanımın Taneleri, Halit Bey - 1999
Sıcak Saatler (TV) - 1998
Eşkıya, Berfo - 1996
Aziz Ahmet (TV) - 1994
Süper Baba (TV) - 1993
Raziye - 1990
Hiçbir Gece - 1989
Kaldırım Serçesi - 1989
Aşkın İlk Yarısı, Suat - 1987
Ses - 1986
Gelmeyin Üstüme - 1986
Kıskaç - 1986
Çıplak Vatandaş - 1985
En Büyük Şaban, Faik Bey - 1983
Nasıl İsyan Etmem - 1982
Kırık Bir Aşk Hikayesi, Bedri - 1981
Emekli Başkan (TV) - 1979
Kanal, Haşim Ağa - 1978
At Gözlüğü - 1978
Özgürlüğün Bedeli (TV) - 1977
Gençlik Köprüsü, Tarih Öğretmeni - 1975
Enayi - 1974
Esir Hayat, Ali Rıza - 1974
Endişe - 1974
Zavallılar, Mahkum avukat - 1974
Vurun Kahpeye, Uzun Hüseyin - 1973
Ben Doğarken Ölmüşüm - 1973
Düğün, Halil - 1973
Patron - 1973
Gelin Hıdır - 1973
Yaralı Kurt, Polis - 1972
Alın Yazısı, Beşir - 1972
Gökçeçiçek - 1972
Tarkan Altın Madalyon, Atilla - 1972
Seslendirme
Tanrıların Tahtı Nemrut Dağı - 2000
Ödülleri
5. Adana Altın Koza Film Festivali, 1973
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Gelin)
12. Ankara Film Festivali, 2000
En İyi Erkek Oyuncu (Salkım Hanımın Taneleri)

ONCE UPON A TIME ADAKALE WAS IN THE TUNA RIVER

When I was looking for Ottoman time fairy tails I found out about Adakale. The history of A little island fascinated me and I couldn't s...