Wednesday, August 22, 2012

İçme Suyunu Temizlemek

Suyunuzu doğal taşlarla temizleyin kaliteli su için - 3 Nisan 2012
 
Herkesin kolayca ulaşabilme imkanına sahip olduğu binlerce yıllık dağ taşları, çok düşük maliyete ömür boyu kaliteli su içme fırsatı sunuyor.
 
Uzmanlar, küçük dağ taşlarıyla yumuşak ve lezzetli su elde etmenin yöntemini buldu. Suyun bir enerjisinin olduğuna dikkati çeken doğal taş uzmanı Ünal Güner, "Su nasıl bir kabın içine girdiğinde onun şeklini alıyorsa, aslında o kabın enerjisini de alır. Plastik şişelerdeki su dolayısıyla plastiğin enerjisini kopyalayacaktır. Çünkü suyun bir hafızası vardır ve canlıdır.
 
Eğer biz suyu cam bir kavanoz, testi veya porselen bir kabın içerisine koyduğumuzda içine binlerce yıllık taşları atmalıyız. Suyu koyduğumuz kabın içine dağ taşları, pembe kuvars, ametist, göl ve dere kenarlarından bulabileceğimiz kristalleri güzel bir şekilde yıkayıp koymalıyız. Böylelikle suya tekrar hafızasını hatırlatıp, onu canlandırmış olacağız. Bu hem çok kolay, hem çok ucuz, hem de çok basit bir metottur. Yine Anadolu'da eski insanların uyguladığı eski bilgelikten bize aktarılan bilgilerden bir tanesidir" dedi.
 
 
Kayalardan akan suyun leziz olduğuna dikkat çeken Güner, "Toprak suları çok lezzetli değildir. Oysa kayalardan akan, özellikle kristal ve kuvars kayaların içinden akan sular çok lezzetlidir. Çünkü burada hem mineraller suya karışır, onun dışında binlerce yıllık taşların bilgisi suya aktarılır. Biz suya attığımız birkaç parça kuvars ve kristalle tekrar suya bu bilgiyi hatırlatmış oluruz. Bu yöntemle suya enerjiyi ve lezzeti geri kazandırır. Bedenimizin büyük çoğunluğu sudan oluşur. Biz eğer ölü bir su içersek bedenimiz de ölür, canlı su içersek hücrelerimize giden su da canlanır. Yapacağımız iş bu taşları güzelce yıkayıp sürahiye koymaktır. Arıttığınız suya dahi bu taşları koyduğunuzda suyun tadının çok daha güzel olacağını göreceksiniz.
 
Taşları suyun içine koyduktan 1-2 saat sonra suyu içtiğinizde taşlar etkisini göstermiş olacaktır. Taşlarla canlandırılan su, şeker gibi tatlı ve yumuşak olur. Maliyeti çok düşük, bu taşları ömür boyu kullanabilirsiniz. Sadece ara sıra bu taşları yıkamalıyız. Su kullanılmadan kaldığında yosun yapabilir. Aslında yosunlanma da bir canlanmadır. Yosunlansa dahi taşları ara sıra yıkayarak tekrar yerine koymalıyız. Ömür boyu aynı taşları kullanabilirsiniz" diye konuştu.

earthlings: Sevda Karababa

Tuesday, August 21, 2012

OTİZM VE ÜÇ ŞART


Otizm tedavisinde ve eğitiminde kullanılması şart olan üç tedavi...
özel eğitim

Özel eğitim: Otizmli çocukların tam bağımsız olmaları ya da en az bağımlı hale getirilebilmeleri için gerekli ve yaşına uygun özbakım, zihinsel, sosyal ve iletişim becerilerini kazanmaları, akranlarına benzer seviyeye gelebilmeleri için verilen eğitimdir.
konuşma tedavisi

Konuşma ve dil tedavisi: Konuşma ve dil tedavisi, otistik özellikleri olan çocukların konuşma ve konuştukları dili 
kullanabilme becerisini geliştirmek, düzeltmek, hızlandırmak ve ilişki kurabilmelerini sağlamak için verilen eğitimdir.
  


Uğraşı tedavisi: Otizmli çocukların özbakım becerilerini geliştirmek, denge ve koordinasyon, el ve göz koordinasyonu, kaba ve ince motor kaslarının geliştirmek için uygulanan tedavidir. Spor, sanat, müzik, öğrenme becerilerinin gelişebilmesi için duyu organlarıyla algıladıkları mesajları birleştirerek, anlamlı biçimde kullanabilmelerine olanak sağlayan  ve Duyu Bütünlemesi Terapisi de bu grupta yer alır.
uğraşı tedavisi



 
 







Sadi Volkan ERENCAN / Izmir
Engelli Birey Spor Uzmanı / Otizm Yaşam Lideri
www.facebook.com/s.volkan.erencan


Otizm hakkında yanlış bilinen 11 mit

Otizm hakkında yanlış bilinen 11 mit 
 
 
 
 
Genelde otizm hakkında çok çeşitli düşünceler ortalıkta dolaşmakta. Amerika’da; aile hizmetleri ve bilim departmanı, yanlış anlaşılmaları önlemek için otizm hakkındaki en önemli 11 efsaneyi(yanlış bilinen mitler) açıkladı.
1.Mit/Otizmli bireyler arkadaş istemiyor:

 Gerçek: Otizmli bireyler, nasıl iletişim kuracaklarını      
 bilemedikleri için çekingen görünebilirler. Ancak bu onların arkadaşlık kurmak istemedikleri anlamına gelmez.

 

2.Mit/Otizmli bireyler herhangi bir duygusal durumlarını ifade edemezler(mutlu-üzgün):

Gerçek: Otizmli bireyler duygusal durumlarını çoğu zaman bilinen şekillerde değil, bizlerin alışık olmadığı şekillerde ifade ederler. Çoğu zaman bizler bunu fark edemeyiz.

3.Mit/Otizmli bireyler başkalarının duygularını anlamazlar:

Gerçek: Otizmli bireyler kinayeyi, mecazı, iğnelemeyi anlayamayabilirler ancak; daha açık, daha doğrudan olan şefkati, sevgiyi vb. hissedebilirler.

4.Mit/Otizmli bireylerde entellektüelite devre dışı kalmıştır.

Gerçek: Bazen otizmli bireylerde matematik, müzik, resim veya başka bir alanda yüksek IQ ve üstün yetenekler de görülebilir.

5.Mit/Otizmli bireyler sadece Dustin Hoffman’ın Rain Man karakterindeki gibidir.

Gerçek: Otistik özellikler kişiden kişiye değişir. Yani otizm bir spektrum bozukluğudur. Bir otizmli bireyin yetenekleri ve kısıtlılıkları diğer otizmli bireyde de görüleceği anlamına gelmez…

6.Mit/Otizmin tipik belirtileri bazı insanların karakterlerinde de var, acaba…

Gerçek: Otizm, beyin gelişimini etkileyen biyolojik koşullardan kaynaklanıyor, yaşam boyu sürecek bir durumdur.

7.Mit/Otistik bozukluğu olan kişiler sonsuza dek otizme sahip olacak.

Gerçek: Son zamanlarda yapılan bazı araştırmalar erken tanı ve erken müdahalelerle yeterli iyileştirmeler yapılabileceğini göstermiştir.


8.Mit/Otizm sadece bir beyin bozukluğudur.

Gerçek: Araştırmalar, pek çok kişide otizm ile ilişkili gastro-intestinal bozukluklar, gıda duyarlılığı ve birçok alerji olduğunu göstermiştir .

   
                                                           9.Mit/Otizme kötü ebeveynlik sebep olur.

Gerçek: 1950'li yıllarda ortaya atılan "buzdolabı anne hipotezi" olarak adlandırılan bir teori otizme, duygusal sıcaklıktan yoksun annelerin neden olduğunu söylüyordu. Bu teori uzun yıllar önce çürütülmüştür.

10.Mit/Otizm görülme sıklığı son 40 yıldır giderek artmaktadır.

Gerçek: Otizm oranı son 20 yılda % 600 artmıştır. 1975 yılında, 1.500 'de 1, 2009 yılında, 110’da 1

11.Mit/Otizmli bireylerin tedavisi sigorta kapsamında karşılanır.

Gerçek: Pek çok sigorta şirketi otizm tedavisini kapsam dışında bırakmıştır. Amerika’da 50 eyaletin yaklaşık yarısında otizm, sigorta kapsamına alınmıştır.

Not: 7. maddede tam bir düzelmeden çok akranlarıyla bir arada hayatını devam ettirebilme olarak düzeltmek daha doğru olur...

Saygılarımla

Sadi Volkan ERENCAN / Izmir
Engelli Birey Spor Uzmanı / Otizm Yaşam Lideri

volkanerencan@gmail.com
www.facebook.com/s.volkan.erencan

HAYVAN BARINAKLARI ...earthlings: Hayvan Barınağı

 NİĞDE HAYVAN BARINAĞINI ALKIŞLAMAK LAZIM ..10 BİN METREKARE HAYVAN BARINAĞININ YANISIRA..YAN TARAFTAKİ 30 BİN METREKARELİK ALANI YIKANMA VE SERİNLEME HAVUZLARI İÇİN AYIRMIŞLAR..ÇALIŞMALARA DA BAŞLAMIŞLAR..HİÇ BİR BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİNİN YAPAMADIĞINI ONLAR YAPTI



earthlings: Hayvan Barınağı





KÖPEĞİ HASTA ;KEMİKLERİ ACIDIĞI İÇİN SUYUN İÇİNDE UYUTAN SAHİBİ .....O DA İNSAN 
İŞKENCE YAPANDA


Monday, August 20, 2012

EMANETİNE SAHİP ÇIK
 Neden Evli Değilsin?
Huffington Post'ta Tracy McMillan isimli bir yazar "Neden Evli Değilsin?" diye bir yazı yazdı ve büyük bir tartışmaya yol açtı. 3 kere evlenip boşanmış olan yazar, kadınların neden evlenmek isteyip evlenemediklerine dair 6 neden belirlemiş. Bu nedenler kısaca şöyle:

1.  Kızgınsın:  Muhtemelen kızgın olduğunun farkında değilsin, zeki olduğunu düşünüyorsun. Hayatta karşılaştığın birçok şeye kızgınlık duyuyorsun. Erkekler ise kendilerine iyi davranan kadınları isterler.

2.  Yüzeyselsin:  İş koca seçmeye gelince önemli olan onun karakteridir. Sen ise erkeğin dış görünüşüne veya maddi durumuna önem veriyorsun. Bunlar ergen kız düşünceleri. Erkekler ergen kızlarla evlenmek istemez, çünkü onlar asla mutlu değildir.

3.  Hoppasın:  Senin için çok bir şey ifade etmeyen kişilerle cinsel ilişkide bulunuyorsun. İlişkilerden sonra salgıladığın oksitosin hormonu bir süre sonra seni birlikte olduğun kişiye bağlanmaya zorluyor. Sen yavaş yavaş bağlansan da karşındaki bu tip bir his beslemiyor. Daha seçici olmalısın.



4.  Yalancısın:  İyi ve hoş bir adamla tanışıyorsun ama seninle birlikte olmanı engelleyecek bir durumu var, mesela evli ya da şu anda bir ilişki için uygun olmadığını söylüyor. Ona evlenmeye hazır olduğunu söylesen senden kaçacağını biliyorsun. Bu yüzden onunla birlikte oluyor ama gerçek hislerini söylemiyorsun. 

5.  Bencilsin:  Kendin hakkında fazla düşünüyorsun. Dış görünüşün veya kariyerin senin için çok önemli. Bazen çok zengin bir adamla evlensen tüm sorunlarının çözüleceğini düşünüyorsun. Ancak iyi bir eş bütün günü kendi hakkında düşünerek geçirmez, evde yapılacak bir sürü iş vardır, özellikle de çocuklar doğduktan sonra.

6.  Kendine güvenin yok:  Kendinden daha iyisini arıyorsun: daha iyi görünen, daha iyi bir aileye sahip, daha iyi bir işe sahip birini. Bu yüzden asla hazır hissetmiyorsun.

Yazının özeti kısaca böyle. İlginç bir nokta ise bu yazının haklarının ABC kanalı tarafından senaryo için satın alınmış olması. İlk okuyuşta insanı sinirlendiren bir yazı gibi görünüyor. Ancak biraz düşününce özellikle bencilliğin bu çağın hastalığı olduğunu ve kendi etrafımda da birçok bencil kişi bulunduğunu anımsıyorum. Kendine güven sorununun da önemli olduğunu düşünüyorum. Hak verdiğim yerler olsa da bu yazı sadece kadın odaklı. Adeta erkekleri bir fabrikadan çıkmış tek tip insanlar gibi gösteriyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

Dipnot: McMillan, Mad Men dizisinin senaristi.
hoş bir blog ..takip etmeyi beceremedim bence okuma listenize alın ..her telden çalıyor ..kadın kafası genelde ..belirgin şekilde ..ama herşey var ..
http://feeds.feedburner.com/bunubugunogrendim

Dünya da Türk uygarlığı…

EMANETİNE SAHİP ÇIK

bursa maçı

Dünya da Türk uygarlığı…

Bu, çok gizli bir uygarlıktır.
O kadar gizlidir ki bazen yokmuş gibi gözükür.
Bu uygarlık için “sonsuzluk” çok değerlidir.




Onun için olumun sonsuzluğunu, hayatin kısalığına tercih ederler.

Futbol maçları da dahil her yere “ölmeye, ölmeye, ölmeye” giderler ve sözlerinde durup ölürler.
Geleneksel sporlarının başında devlet kurmak gelir. Sık sık devlet kurarlar.
 
En çok korktukları şey, devletlerini başkalarının kendilerinden önce batırması ihtimalidir.
Çok eşitlikçidirler, başka devletleri yağmaladıkları kadar kendi devletlerini de yağmalarlar.

Bu uygarlık için rakam uğursuz, söz kutsaldır.
Bütün rakamlar yaşadıkları ülkenin battığını gösterse bile onlar ülkelerinin “dünyayı en çok korkutan ülke” olduğunu ileri suren politikacıların sözlerine inanmayı yeğlerler.

Sır saklamakta çok başarılıdırlar, en sıkı şekilde sakladıkları sır ise kendi fikirleridir.
Bu uygarlığın insanlarından birine günlerce işkence yapılsa bile onun gerçek fikrinin ne olduğu öğrenilemez.
Bu uygarlığa yabancı olanlar ve sır saklamanın önemini anlamayanlar, Türklerin fikirleri olmadığını sanırlar.

Barışçıdırlar, bu yüzden, yaptıkları savaşa “Barış Operasyonu” adini veren tek uygarlık budur.

karısını 7 yerinden bıçakladı
Doğallığa çok önem verirler, bir erkek çocuğuna ilk öğrettikleri şey misafir teyzeye “pipisini” göstermesidir.
İkramı aşırı derecede severler, bu nedenle, lokantada hesabi ödemesine itiraz eden arkadaşının kulağını kesenler yalnızca bu uygarlığın mensupları arasından çıkar.

Eğlenceye düşkündürler, pikniğe gidip ormanı yakmak, düğüne gidip damadı vurmak en sevdikleri eğlencelerdendir.
düğünde çocuklara silah ateş etmeyi öğretiyorlar
Hiçbir antropologun çözemediği bir nedenden dolayı balkonda oturanlara düşmandırlar.
Ne zaman futbol takımları galip gelse o sırada balkonda oturan birkaç kişiyi vururlar.
İnançlarına sadıktırlar, futbolun döner bıçaklarıyla oynanan bir oyun olduğu inancından onları kimse vazgeçiremez.






izmir bornova
maganda kurşunu ile öldü
Kadına çok önem verirler, onun için kadınları evlere özenle saklarlar; en büyük arzuları kadınları içine koyabilecekleri bir kasa icat etmektir. İcat etmek istedikleri ikinci şey ise, komşunun karisini sakladığı kasayı açacak anahtarı yapmaktır.
izmir sokak ortasında saldırı

Teknolojide kimsenin aklına gelmeyen buluşlar yaparlar, şişeyi kıçına vurarak açmak, arabayı tekmeleyerek çalıştırmak, televizyonu yumruklayarak tamir etmek bu uygarlığın dünyaya armağanları arasındadır.

Yalandan nefret ederler.

Hatta zaman zaman, yalana duydukları nefret gerçeğe duydukları nefretin boyutlarına ulaşır.
Çok saygılıdırlar, bu uygarlığın katillere gösterdiği saygıyı başka hiçbir uygarlık göstermemiştir.
izmir  sokak ortasında saldırı
Fikir tartışmalarını severler, bu tartışmaları genellikle daha hızlı bıçak çekenler kazanır.

Cinsiyet ayırımı yapmazlar, bir ormanda gezen kadın da erkek de eşit biçimde tehlike içindedir.

elemanının evde buldu karısını bıçaklayarak öldürdü- izmir
Paraya hiç önem vermezler, özellikle bu para başkasına aitse...
Geleneklerine bağlıdırlar, evlerini çadır gibi, arabalarını at gibi kullanırlar.

Bu uygarlığın insanları deneye çok önem verirler, bir mayının patlayıp patlamayacağını üstünde zıplayarak, bir gaz tüpünün infilak edip etmeyeceğini kibrit tutarak anlamak konusunda çok kararlıdırlar.

Kadercidirler, “Allahın dediğinin olacağına” inanırlar, Allah da her seferinde “kibrit tutulan gaz tüpü patlasın” der.
istanbul tüp patladı

Meraklıdırlar, bir dahaki sefere “Allahın gene ayni şeyi söyleyip söylemeyeceğini” merak ettiklerinden gene tüpe kibrit tutarlar.

Bu konuda, Allah’ın mı yoksa Türk uygarlığının mensuplarının mı daha inatçı olduğuna kimse karar verememiştir.

Bu uygarlık, bozkırlarda doğayla mücadele ede ede geliştiği için, doğaya meydan okumaktan özel bir zevk alır.
Şehirlerini fay hatları üstüne, evlerini sel yataklarına kurarak doğayla dövüşürler.
Kararlıdırlar, bu mücadeleyi her seferinde kaybetmelerine rağmen asla doğaya taviz vermezler.

Çok paylaşımcıdırlar, bütün dünyaya kendi uygarlıklarını paylaşmayı önerirler.

Ne yazık ki bu öneriyi kabul eden bir başka toplum çıkmamıştır.

O yüzden essiz ve benzersizdirler.

Ahmet Altan
fethiye-izmir göztepe maç kavgası
Temmuz 2001

ONCE UPON A TIME ADAKALE WAS IN THE TUNA RIVER

When I was looking for Ottoman time fairy tails I found out about Adakale. The history of A little island fascinated me and I couldn't s...