Monday, September 24, 2012

Ansızın Değişen Kadınlar

ansızın değişen kadınlar

Hemcinslerimi en çok yoran kadınlardır.

Neden?

Çünkü gahr'etsin biz er kişiler bazen çok kolay kanabiliyoruz. "hey Tony! Tut oğlum" deyince kuyruk sallayıp etrafta sevinçten salak salak koşturabiliyoruz. Yavrum Tony... Nasıl koşar, nasıl sevdirmek ister göbeğini, yalamak ister, köpekleme şeklinde yapmak ister…

Ama sopayı atar gibi yapan kadın, sonra sopayla bir tane kor Koçum Tony'e… Hangimiz yapmamışızdır o kocaman büyük gözlü köpek bakışını bu gaddar ama bir o kadar da çekici kadınlara. "Daha dün iyiydik bugün n'ooldu?

Aysel ne yaptım ki şimdi ben sana?" derken Aysel bu ani değişimini "erkek"in hayvanlığına, öküzlüğüne bağlar. Ah oğlum, sen de düşünmeye başlarsın önce "neler oluyor bize, neler oluyor gülüm" şarkısı eşliğinde. Daha sonra -beeeep- böyle aşkın ızdırabını dersin.

Ama biter mi? Aerosmith'in muzu yandan yemiş ağızlı solisti Steven Tyler'in dediği gibi "Your Love is Sweet Misery" diyerek bir gülüşü ile başladığımız yerdeyiz. Dün sana surat mı yaptı, sözleriyle itin g.tüne mi soktu, ağzına mı .ıçtı hiç önemli değil. Bu olanların hepsi Stila Lip Colur dudakların arasından görülen, İpana kokulu beyaz dişlerin arasında kaybolmuştur.

Her şey iyiye giderken boka sarar üzülürsün, yarın olur düzelir sevinirsin.
Bu sıcak soğuk farkının fazla olduğu çorak iklimde ruhun bedeviye döner şerefsizim.



Eyy benim yiğit hemcinslerim, deleğanlılar... Bu gülün dikeni g.te çok batar. Mamafih biliyorum yarın yine koşacağız kırda bayırda beeep beeeppp sallana sallana. Ne kadar vursalar da Tony'e; gene koşacak o sopanın peşinden. Hatta kendisi getirecek dayak yiyeceği sopayı.


ONCE UPON A TIME ADAKALE WAS IN THE TUNA RIVER

When I was looking for Ottoman time fairy tails I found out about Adakale. The history of A little island fascinated me and I couldn't s...