Enis batur 'un yeni kitabı Geronimo'nun ölümü çıktı.Çağlayan Çevik İle Hürriyet İn Keyif ekinde söyleşi yapmışlar.Kısaca kitabı tanıtıyor nasıl yazdığını ,bu kitabı yazmayı başlatan sebepleri ,konusunu Bize dayatılan her şekilde empoze edilen fikirlerin nelere sebep olabileceği kısaca...Çağlayan Çevik 'in köşesinden bir özet ;
2 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen ve hazırlıkları aylar öncesine dayanan, Geronimo adı verilen gizli bir operasyonla öldürüldüğü açıklanmıştı Usame Bin Ladin’in! Cesedini gören birkaç Amerikan askeriyle sınırlıydı. 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi’ni bıçak gibi kesen iki uçak görüntüsüyle başlamıştı her şey. Belli belirsiz bir vesikalık büyüklüğünde Bin Ladin fotoğrafıyla sona ermişti. Kimilerine göre adalet yerini bulmuştu, kimilerine göre bunun da intikamı alınacaktı... Şöyle bir baktığımızda 11 Eylül 2001’den beri önce medya aracılığıyla, sonrasında ise sinema ve diğer sanat dalları aracılığıyla 11 Eylül imgeleşmiş ve yeni imgelerini/simgelerini doğurmuştu. Uzaktan takip ettiğimiz bu olaylar hepimizin algısını farklılaştırmıştı artık. Bugün nasıl kuleden atlayan insanların düşüşü gözümüzün önüne geliyorsa, aynı şekilde Bin Ladin’in yüzü de gözlerimizin önünde. Artık bunun üzerine düşünmek gerekiyor belki de, dediğimiz anda Enis Batur yetişiyor imdadımıza. Geronimo’nun Ölümü isimli yeni kitabında, Bin Ladin’in ölümü ile beraber 11 Eylül olaylarını ve bütün sürecin ‘imgesel’ serüvenini irdeliyor. Yine sorular soruyor ve sorduruyor Enis Batur, kaynaklara yönlendiriyor. İlave olarak, kendi yazma serüveninin hattâ doğrudan bu kitabın yazılma öyküsünün de sırlarını açık ediyor bu kez...
Geronimo’nun Ölümü
Enis Batur
Enis Batur
Sel Yayıncılık
2 Mayıs 2011 tarihinde düzenlenen ve hazırlıkları aylar öncesine dayanan, Geronimo adı verilen gizli bir operasyonla öldürüldüğü açıklanmıştı Usame Bin Ladin’in! Cesedini gören birkaç Amerikan askeriyle sınırlıydı. 11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi’ni bıçak gibi kesen iki uçak görüntüsüyle başlamıştı her şey. Belli belirsiz bir vesikalık büyüklüğünde Bin Ladin fotoğrafıyla sona ermişti. Kimilerine göre adalet yerini bulmuştu, kimilerine göre bunun da intikamı alınacaktı... Şöyle bir baktığımızda 11 Eylül 2001’den beri önce medya aracılığıyla, sonrasında ise sinema ve diğer sanat dalları aracılığıyla 11 Eylül imgeleşmiş ve yeni imgelerini/simgelerini doğurmuştu. Uzaktan takip ettiğimiz bu olaylar hepimizin algısını farklılaştırmıştı artık. Bugün nasıl kuleden atlayan insanların düşüşü gözümüzün önüne geliyorsa, aynı şekilde Bin Ladin’in yüzü de gözlerimizin önünde. Artık bunun üzerine düşünmek gerekiyor belki de, dediğimiz anda Enis Batur yetişiyor imdadımıza. Geronimo’nun Ölümü isimli yeni kitabında, Bin Ladin’in ölümü ile beraber 11 Eylül olaylarını ve bütün sürecin ‘imgesel’ serüvenini irdeliyor. Yine sorular soruyor ve sorduruyor Enis Batur, kaynaklara yönlendiriyor. İlave olarak, kendi yazma serüveninin hattâ doğrudan bu kitabın yazılma öyküsünün de sırlarını açık ediyor bu kez...
çağlayan çevik:11 eylül 2001,önemli Amerikan simgelerine yönelik bir
saldırıydı:ancak daha sonra gerek medya gerekse diğer görsel sanatlar aracılığıyla yeni simgeler doğurdu.Kulelerin yıkılmasına dair görseller ,illüstrasyonlar,Bin Ladin'in fotoğrafları videoları..
Enis BaTur: Tamda bu amaçla masama sıcağı sıcağına oturmak istedim:imge sağanağı altında ,her an ,hangi acı kıyısına düşüyor ,düşürülüyoruz? Başkalarının acılarını ,örneğin 11 eylül kurbanlarının yada şimdi Suriyelilerin kini ,seyretmeye nasıl oluyor da alışıyor,alıştırılıyoruz....Elden ne gelir? Beckett'in dediği gibi ,benim elimden yazmaktan başka birşey gelmiyor ne yazık ki ...