Geçen yüzyılın sonunda Baltimore'lu bir delikanlı kendine yepyeni bir yaşam kurmak üzere New York’a gidiyordu. Yaşlı bir aile dostu olan kaptan, ona; “yaşamını kazanmak için ne yapacağını” sordu.
“ben her işi yapabilen kişilerden değilim, sabun ve mum yapmaktan başka bir şey gelmez elimden” dedi.
Kaptan ona küçük bir öğütte bulundu. “iyi çalışmak koşulu ile başarılı olabilirsin”. dedi ve gencin elini sıkarken ekledi;”'tanrı ile ortakmışsın gibi çalış ve kazancın onda birini onun payı olarak ayır, göreceksin o zaman işin hep iyi gidecek”
Genç adam, kısa bir süre sonra Manhattan sabun fabrikasının yöneticisi oldu ve 2 yıl sonra kendi işini kurdu. Kaptanın öğüdünü unutmamıştı. Kazancın onda birini ayırıyor yardım kuruluşlarına bağışlıyor. İşini giderek geliştirdikçe kazancını onda birlik payını, onda 2 ye yükseltti. Daha sonra ise karının yarısını bu iş için ayırdı. Genç adamın işinde ki başarısı, iyilikseverliği oranında artıyordu. Sabun üreticisi (genç adam) sabun kralı olarak tanınabilecek düzeye geldikten bir süre sonra öldü. Fakat on un içindeki “giz” önce öykü olarak daha sonraları ise bir anı olarak uzun yıllar canlı kaldı.
İhtiyar bir dostun öğüdüne uyarak işinde tanrı ile ortak olan bu adamın adı: William Colgate'tir. “Amerikan yardımseverler Derneği’nin başkanlığında yapan Colgate’in adı bugün dünya çapında bir sabun ve diş macunu firmasından başka, Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden birinin Colgate üniversitesinin de sürmektedir.
Kaynak : Bütün Dünya dergisi – 2000