Saturday, July 28, 2012
Friday, July 27, 2012
Thursday, July 26, 2012
Friday, July 20, 2012
Başbakan Tayyip Erdoğan 'a HBV yasallaşsın Dilekçesi
20.07.2012
Türkiye Cumhuriyeti Milletvekilleri ve Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan,
Bizler Tc. vatandaşları olarak bizleri temsil etmeniz için sizleri seçimle görevlendirdik.Çünkü bunu yapabilecek kalifiyede ve güvenilir olduğunuza,vicdanlarınız olduğuna ,Allah inancını ve korkusunu taşıdığınıza inandık .En önemlisi vicdanlarınızın olması ve aldığınız her kararda bu doğrumu yanlışmı diye elinizi kalbinize koyduğunuzu ve düşündüğünüze olan inancımız.Çünkü bizi temsil etmeniz için sizlere güvendik ,çocuklarımızın,yaşlılarımızın,gençlerimizin,kadınlarımızın,hayvanlarımızn,ailelerimizin,ülkemizin ,evlerimizin,mutluluğumuzun geleceğini sizlerin ellerine bıraktık .
Gelişmekte olan bir ülkeyiz,pek çok olumsuzluk düzeliyor farkındayız... yavaşta olsa düzeliyor.Ancak bir ülkenin gelişmişliğini, korunmaya muhtaçlara nasıl davrandığına bakarak anlayabiliriz.Bütün dünyada evrensel bir kuraldır ''Önce en alt seviyeye bak !''
Bizler;Merhametli ,vicdanlı ,inançlı insanlarız peki biz bunu ne zaman gösteriyoruz?Eğer benim gelişen ülkemde hayvanlara tecavüz,işkence,dayak ,ölüme terk etme gibi olaylar yaşanıyorsa ben diyorum ki o zaman nerde bizim merhametimiz ,nerde vicdanımız,nerde inancımız?
Allah'ın yarattığı her can kutsal değilmidir ,biz kendi canımızdan ve ve O'nun yarattığı canlardan sorumlu tutulmayacakmıyız?Kendini savunamayan,konuşmayan hayvanlar Allah'ın bizi sorumlu tuttuğu canlardır .O zaman nerde bizim inancımız ?Gölge arayan susuz kalmış hayvanı sopayla kovalamak mı,hasta yeni doğmuş yavruyu güneşin altına sokağa atmak mı,tecavüze uğrayan defalarca insanlar tarafından ,sonra dövülen köpekler mi ,kırık şişeyle karnı parçalanmış ,boğulmuş ,ezilmiş kediler de mi inancımız gösteriyoruz?Bir ülke vatandaşları bunun yapılmasına göz yumuyorsa tecavüz edenden ,öldürenden,boğandan ,dövenden farklı değildir.Aynı merhametsizliğe onlarda sahiptir;çünkü suça zulme göz yumar ,başını çevirir.
Ben devletimi suçlamıyorum ,yönetmek için seçtiğimiz sizleri suçlamıyorum ...Ben Bu milleti suçluyorum ;Çünkü bunun olmasına engel olabiliriz .Gelişen bir ülke olarak korunmasızlarımıza kol kanat germeliyiz .Yaşlımızı ,kadınlarımızı,çocuklarımızı,hayvanlarımızı korumalıyız.Dışardan yaldızla boyamayıp gerçekten ülke olarak ışıl ışıl parlamalıyız.En dipten ,en üste kadar birbirinden sorumlu,duyarlı ,çevresine bakan ,temiz ,birbirine saygılı bir toplum olmalıyız.
Ve vatandaşlar olarak temsilcilerimiz sizlerden ve Başbakanımız Tayyip Erdoğan'dan tüm ülkemizde yasal olarak Hayvan Bakım Vergisi 'nin bizlerden alınmasını talep ediyoruz.Pekçok faturaya eklenen pek çok ne olduğunu anlamadığımız masraf ve vergi var.Biz diyoruz ki ;arabamız,evimiz,telefonumuz,suyumuz,elektiriğimiz,çöpümüz ve yollarımız için vergi ödüyoruz .Hayvanlar için bu emanet canlar içinde vicdanlı ,merhametli Türk milleti olarak HBV(Hayvan Bakım Vergisi)nin de yasallaşmasını istiyoruz ki bu sayede tüm ülkemizin utancı sona ersin gerçekten parıldayalım örnek olalım.Sadece alınacak 1 tl ile bu canların bakım arazileri,veteriner hekimleri,bakıcıları,dolaşabildikleri bahçeleri ,yemekleri olacaktır.Bizde ölümlere,işkenceye ,tecavüze ,zulme göz yummadığımızı ,yapanlarında yanında olmadığımızı ,onlardan olmadığımızı gösterebileceğiz.Çünkü millet olarak biz bu sorumluluğu alacağız masum olan canların emanetine sahip çıkacağız .
sevda karababa
tecavüz mağduru maviş ,tekrar sokağa bırakılıcak bakılamıyor |
Thursday, July 19, 2012
Kemane Rock Müzikte Nefes Aldı
Kemane çalmayı bırakalı uzun zaman oldu .Arada bir gerektiğinde yada ,nazlı sesini özlediğimde yıllanmış sazımı çıkarıp ağlamasını dinlerim .Kemane mazlum ,derin bir sese sahip.İddası yoktur ,asildir,ince ince anlatır derdini.Konservatuara girerken hayalimde onu çalmak yoktu hatta ne olduğunu bilmiyordum .Tanıdım sevmedim ,sevdim aşık oldum .Ancak hayattaki seçimlerimiz bizi farklı yerlere taşır .Ozan 'la sınıf arkadaşıydık ,uzun yıllardır onunla ne görüşmüş ne konuşmuştuk .Tesadüfler sonuc ,tekrar okula dönmemle yine buluştuk .Yaptığı müziği dinledim.Kemaneye yeniden aşık oldum,yeniden çalmaya başlamalıyım dedim ,heyecanlandım .
Kalıpların ötesine taşımış bir Halk Müziği Sazını tamamen başka bir anlayışta görmüş .Müziğini ifade etmek için aracı kılmış.Rock müziği çok sevmesi onu enstrumanından ayırmamış aksine sevdiği herşeyi ruhunda yoğurup kemanenin sesiyle ,besteleriyle dile gelmiş . Müziğine isim vermekten kaçınıyor ,enstruman sadece bir tahta parçasıdır diyor .Ona duyguyu çalarak siz verirsiniz diyor.Enstruman kutsal bir şey değil insan etkeni olmazsa bir değeri kalmıyor ..İnsan ruhuyla hayat buluyor diyor.Enstrumanlarda geleneksel olanın yanında ,enstrumanistin yaratıcılığınıda geliştirecek ,özgür bırakacak çalışmalar olmalı diyor.Düşündüğü albümü yapabileceği bir şirket bulamıyor çünkü şu ana kadar yapılmışlardan farklı bir çalışma olmasını istiyor.Ben virtüöz albümü yapmak istemiyorum ,geleneksel türküleride çalmayacağım ,sadece bestelerimi sunmak istiyorum diyor ..Burada enstrumandan çok başrolde besteleri var .
Benim dinlemekten müthiş haz aldığım bir tarzı var.Enstrumanı alışılmışın dışında çalıyor olması da büyük etken tabi .Şimdi bende bana söylediğini yapacağım .Senin gibi çalmak için ne yapmalıyım dedim ?
Kendi müziğini çal ,hissettiğini çal yeter dedi..Kemanem bakımdan geldikten sonra denemelere başlayacağım .Bestelerimi çaldığımda ortaya ne çıkacak çok merak ediyorum.
Ozan'la mini bir sohbet yapmak için Konservatuarda ki odasına gittiğimde öğrencileride vardı ..Beni öyle onore ettiki size anlatamam:)Onlara dediki ...Size bileğiniz ve elinizle alakalı söylediğim her söz ,azar işte bu insan yüzünden oluyor ..Çünkü benim hocamdır ...dedi :)inanılmaz bir gurur ,inanılmaz bir duygu anlatamam ..Elbette ki hocası değildim Ozan ın .O zaten çok seviyor ve çok iyi bir öğrenciydi ..Bitirme sınavımızdan önce bileğindeki hareketsizlik sebebiyle devam edemeyeceği endişesini yaşıyordu .Bende başka bölüme geçecektim ..Kemane yi bu kadar gönülden seven bir insanın sadece bilek yüzünden ondan vazgeçmesi çok üzücü olurdu ..Ben sana öğreticem dedim ve en fazla 10 dakika da o problemi halletmiştik Bende ilk başladığımda aynı sorunu yaşıyordum ve bulduğum çalışma yöntemini ona aktarınca herşey hallolmuştu.Minicik bir katkı diyelim biz buna :)Ancak bunu herzaman söylemesi göğsümü kabartıyor orası ayrı :)Daha sonra Ozan la yaptığım mini sohbetide ekleyeceğim ..Şİmdilik bu kadar..
Ozan Bircan Ne Diyor?
Ozan Bircan was born in 1976 in Istanbul, Turkey. After the elementary school, he focused on music for his rest of education life. Ozan Bircan continued to study Kemane and folk music at Turkish Music State Conservatory of Istanbul Technical University in middle school, high school, and for also his BA. In 2007, he earned his master's degree from Halic University. After his graduation from the college Ozan Bircan worked as a Kemane artist in TRT (Turkish Radio and Television) between 1996 and 2004 then he worked as a music teacher for the Ministry of Education between 2001 and 2003 at last instructor in Istanbul Technical University Turkish Music State Conservatory between 2004 and 2006. In his home country Turkey and aboard, he performed with various musicians and appeared in stages as a soloist. He performed in worldwide festivals such as International Folk Dance Festival (1998/Italy), 1st Sabah International Folklore Festival (2001/Malaysia), Mersch Festival (2002/Luxembourg). He took place in concerts and workshops. He also performed for a charity to help to the children injured in earthquake, by travelling Japan with Arkadas Ensemble, in 1999. Ozan Bircan has been involved in albums of numerous artists and groups. In the country and international concerts, he has joined TV and radio programs. He has assisted in many films and soap operas' music also directed and trained many music groups. He has been keep working for his experimental studies about construction of Kemane and performing Kemane. He has mostly completed preparations of his first solo album.
Kabak kemane, Türk Halk Müziği'nin telli, yaylı ve deri kapaklı sazlarımızın tek örneğidir. Menşei Orta Asya'ya dayanmaktadır. Kabak kemane, Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da Ege Bölgesi’nde) yaygın olarak kullanılan bir sazdır. Kabak, kabak kemane, rebap (Güneydoğu Anadolu’da rubaba, Hatayyöresinde hegit) ve ıklığ gibi adlar ile bilinmektedir. Orta Asya Türkmenlerinin Gijek adını verdiği ve Azebaycan halk müziğinde Kemança adıyla kullanılan çalgı da aynı köktendir. Gövdesi kabak veya hindistan cevizi, göğsü deri, iki veya üç telli olan bir halk çalgısıdır. Yörelere ve biçimlerine göre farklılık gösterir. Su kabağı sap kısmından 1/3 oranında kesilir. Bu bölüme tekne adı verilir ve üzeri eskiden tavşan, günümüzde ise yürek zarı ile kaplanır. Tekne çapı yaklaşık 10-15 cm arasındadır. Tekneden sonra sap ve burgular gelir. Gövdenin en alt kısmında, çalgıcının kabak kemaneyi dizine dayayıp çalması için demir çubuk vardır. Bu çubuk aynı zamanda kabak ile sapın birbirini tutmasını da sağlar. Kemane perdesiz bir çalgı olduğu için her türlü kromatik ve komalı ses elde edilebilir. Ses genişliği, 2,5 oktavdır. Kabak kemane geçmişten günümüze kadar otantik görünüşünü korumuş bir halk çalgısıdır. Türkler kemane ve kemençe kültürlerini üç kıta üzerine yaymışlardır. "Iyık" Altaylarda "Yançak komus", Kırgızlarda "Kıl Kıyak", Türkmenlerde "Gıcak" gibi isimlerle anılmıştır. Kabak kemane yapılırken Su kabağı yukarı doğru incelen boğum altından kesilir ve üzerine yürek zarı veya deri geçirilir. Daha sonra kabağa ağaçtan sap (kol) monte edilir. Kemanenin aslı üç telli olup, daha geniş ses elde etmek için daha sonraları dördüncü bir tel ilave edilmiştir. Kabağın çapının büyük veya küçük olması elde edilecek sesin tiz veya pes olması sonucunu doğurur. İki eşik arası (üst ve alt eşik) normal şartlarda 32-33 cm. uzunluğunda olmalıdır. Ancak derinin az veya çok gergin olması bu uzaklığın değişmesinde etkendir. Su kabağının yanı sıra dut ağacından da kemane yapılmaktadır. Şu anda kemanede normal bağlama telleri (çelik ve sırma) kullanılmaktadır. Ancak kemanenin doğal yapısı ile orantılı olarak keman telleri de kullanılabilir. Kemane at kılıfından yapılmış yay ile çalınır. İyi, kaliteli ve gür ses elde etmek için kıllar üzerine reçine sürülür. Tizden peste doğru, bağlama ya göre 1-Re, 2-La, 3-Re, 4-Sol şeklinde (tunere göre F,C,F,A#) akort edilir.
https://www.facebook.com/ozanbircanofficial
Subscribe to:
Posts (Atom)
ONCE UPON A TIME ADAKALE WAS IN THE TUNA RIVER
When I was looking for Ottoman time fairy tails I found out about Adakale. The history of A little island fascinated me and I couldn't s...
-
Bu çalışma aslında büyük bir çalışmanın parçası ..Ben önceden bunu yayınlıyorum ki araştırma yapacak öğrenciler ,müzisyenler,araştırmacıla...
-
1) Walt Disney. Walt Disney Eponymous şirketin kurucusudur. Onun stüdyo ve en popüler çocuk filmleri hala bunu yapmaya devam ediyor....
-
Kaynak : www.rusya.ru Rusların votkadan sonra “milli içkisi” sayılan kvas , Rusya’da yaz aylarının olmazsa olmazı. Arpa veya çavdar...