Sunday, October 21, 2012

BAŞARILI TOPLANTI




BAŞARILI TOPLANTI
  Yazar : Greville JANNER
Yayınevi : Rota Yayınları

ÖNSÖZ
Bu kitap bir toplantıda nasıl en iyi şekilde hitap edileceğini; kendini savunmanın ve düşünüp konuşmanın temel kurallarını; bir toplantıya nasıl hazırlanılıp, bunun nasıl örgütlenip nasıl yürütüleceğini; kürsüden veya dinleyici sıralarından toplantıyı nasıl kazanacağınızı; basınla nasıl başa çıkacağınızı ve kamera karşısında nasıl davranacağınızı açıklıyor.
1.TOPLANTILARDA HİTAP
Ayakta Düşünmek:
Ayakta iken hakimsinizdir. Oturduğunuzda ise herkesle aynı seviyede.
Konuşmanızın başında, dinleyicilere ve kendinizi kontrol altına alın. Ayağa kalkmadan önce elbisenizi ve kravatınızı düzeltin., kalkınca da mikrofonunuzu. Başlamadan önce kendinize zaman tanıyın. Dinleyicilerin dikkatlerini toplamasını ve sessizleşmesini bekleyin, sonra konuşmaya başlayın.
Esas noktaları belirleyin ve her birini ayrı bir karta yazın. Konuşmalarını okuyarak yapanlar oldukça seyrek kazanırlar.
İlk ve son sözler en önemlileridir. Güvenin anahtarı, konunuzu ve dinleyicilerinizi bilmenizdedir. Dinleyiciniz sadece kişilere değil aynı zamanda o günkü ruh hallerine de bağlıdırlar.
Notlarınız koltuk değneği olarak değil yol göstericiler olarak kullanılmalıdır.
Dinleyicilerin ilgisini sıcak tutmak için, hızınızı ve konuşmanızın içeriğini ayarlayın. Siz konuşurken konuşmalarına izin vermeyin. Sesiniz duyulmuyorsa akustiğe göre sesinizi ayarlayın. Sesinizin gümbürdemesi hiç duyulmamasından daha iyidir. Toplantılara tekrar davet edilmek istiyorsanız hazırlanın ve ayakta düşünmeyi öğrenin.
İletişim:
İletişim Düşüncelerin aktarımıdır. İlk cümlenizle işe başlayın. Basit ve açık sözcükler kullanın. Basitlik içtenlik demektir.
Gözünüzü dinleyicinize dikin. Samimi olun ve gözün zihnin anahtar deliği olduğunu unutmayın.
Dolaysız olun. Edilgen değil etken cümleler kullanın. Gönül kırmayınız.
İletişim sürekli konuşmak değildir. Sesliği sağlamak üzere güvenli bir duraksama iyidir. Dinleyin ve öğrenin. Kafanızın çalışıyor olması, sonsuzu kadar konuşmanızı gerektirmez.
İnsafınıza kalmış bir dinleyici kitlesi bulduğunuzda, uzun monologlarınızdan
birine başlamayın.
İkna Etmenin Yolları:
Bunun için içtenlik zorunludur. Söylediğinize kendinizin inanıyor olması dinleyicilerinde size inanmasını sağlayacaktır.
Başkanlık kürsüsünde dolaysız konuşun.
Olduğundan az gösterme, içtenlik konusunda abartmadan çok daha iyi bir araçtır. Abartma her şeyi mahveder. Gülümseyin ama gülmeyin. Memnun etmek durumunda olduğunuz kişilere kaşı kırıcı olmayın. Dinleyiciler sizden hoşlanmalıdırlar. Bu durumda mesajınızı kabul edecekler ya da en azından reddederken kin duymayacaklardır.
Mesajınızı tekrarlayarak zihinlere kazıyınız. Sözcükler yerine ve durumuna göre özenle seçilmelidir. Tam olarak anlamadığınız sözcüklere karşı dikkatli olun. Soğuk kanlı, sakin ve kendinize özgü nüktedanlığınızla güler yüzlü olun ki aynısını göresiniz.
Konuşmacıya bakın ve o konuşurken konuşmayın.
Büyülü Duraksama:
Zamanlama başarılı olmanın anahtarı, duraksama da zamanlamanın sırrıdır. Kendinizi ve dinleyicinizi kontrol altına almadan konuşmaya başlamayın.
Konuşma aparken notlarınıza baktığınız sırada susun.
Konuşmanızın sonunda mesajınızı vurgulamalı ve dinleyicilerinize düşünmek için bir neden vermelidir.
Zaman: Düşmanınız
Zaman parlemantodan Camiiye adı konmamış düşmanınızdır. Sorularla araya girmelerine izin verin.
Formaliteleri azaltıp muzakere ve sorular için daha fazla zaman ayırabilirsiniz
Sıkılmalar görürseniz konuşmanızı sonuçlandırın ya da değişikliklerle renklendirin. Bir katılımcının tepkisini açığa çıkarın, diğerleri de havaya girecektir.
Konuşmayı çok erken bitirmekten çekinerek uzun konuşmalar yapmayın. Aynı süreye daha çok sözcük sıkıştırmak için hızlı konuşmayın
Mizah ve Nükte
Mizah iyi bir konuşmanın tuzu biberidir. En yi nükte, güncel, kendiliğinden ve tepkisel olanıdır. Sizden önceki konuşmaya gönderme yapınız. Nüktenizi gülmeden bir yolla belirtiniz. Başkalarıyla alaycı olmayınız
Durum sıkıcıysa ve nükte beklenmiyorsa, nükte o derece etkili olacaktır. Nükte başarısızsa bozulmayın
Gülmeyi İhmal Etmeyin
Kimse övgüyü tepmez.
Dilinizi kötü şakadan, dudaklarınızı da yalandan koruyunuz.
Öne Çıkmak
Yöntemlerinizi daha işin başında duyarlılık ve özenle şeçin.
Toplantıya bir telgraf veya mesaj göndermek, orada hazır bulunmaktan daha etkili olabilir; hele de bulunduğunuzda konuşma şansınız yoksa.


Kırıcı Olmak
Bu konuda ilk hedef onuru kırılmış insanın ve bunun nedeninin tespit edilmesidir. Kendinden az emin insanlar saldırgan olurlar. Size yapılan saldırı halinde vakarınızı koruyunuz. Özellikle suçsuz olduğunuz biliniyorsa suçu üzerinize alabilirsiniz.
İyi nükte kötü muameleye karşı en iyi yanıttır. Biri kendisinin bulunmadığı bir yerde söylediklerinizden incinirse ilk fırsatta yüz yüze ya da telefonla ona açıklayın.
Hata ve Özür
Özellikle konuşma yapılırken ve oturum yönetilirken hataların daha sık kabul edilmesi daha popüler ve güvenilirliğe vesile olur.
Soru ne kadar gülünçse bunu sahibinin yüzüne vurmamak o kadar önemlidir. Eğer birini utandırdıysanız diğerleri de benzer bir muameleye uğramaktan çekineceklerdir. Endişe sessizliğe yol açar. Sessizlik ise konuşma ve toplantıların ölümü demektir.
"Hata yapmanın güzelliği" der Oscar Wilde "tekrar yaptığınızda o hatayı tanıyabilmenizdir."
Araya Girenler ve Laf Atanlar
Zaferde cömert olmak, yenilgide cömert olmaktan çok daha hoştur. Muhaliflerinizin alaylarını kendilerine yansıtın, dinleyici sıraları düşmanlarla dolu değilse insanlar sizi tutacaktır.
Dinleyicilerin adalet duygularına seslenerek onları kendinize çekiniz. En iyi tepki toplantının türüne ve büyüklüğüne bağlıdır.
Asla duraksamaktan korkmayın. Sözünüzün kesilmiş olmasını kendi yararınıza kullanmaya bakın.
Konuşmacının Kontrol Listesi
1) Kim? Dinleyiciler kim?, Kaç kişiler? ve Nerede bulunuyorlar?
2) Onlar ne istiyorlar?
3) BENİM mesajım NE?
4) Bu mesajı en iyi NASIL aktarırım?
2.KURALLAR VE DÜZEN
Gündem
Bir toplantı için gündem, bir dağcı için harita neyse odur.
Gündemi saptamadan toplantıya başlamayın.
Gelmeyenlerin mazeretleriyle başlayın.
Bir toplantı ilerleye bilmek için geriye dayanmalıdır. Bir önceki toplantının tutanaklarını değerlendiriniz.
Gündemsiz hiçbir toplantı doyurucu olmaz. İyi bir gündem de esnek olmalıdır.
Çeşitli baskılar gündem hazırlamak için imkan vermiyorsa toplantıyı iptal etmek daha iyidir.
Tutanaklar
Soru 1: Tutanaklara ne girer?
Bazı toplantılarda her fikir ve öneri kaydedilir.
Kısalık, zarif sözün ruhu ve toplantı kayıtlarının hikmetidir.
Tutanaklar kararları, önergeleri ve uzlaşmaları içermelidir.
Soru 2: Ne zaman tutanak tutulur?
Mümkün olduğu kadar çabuk. Sabır çaresizliğin kılık değiştirip erdem haline gelmesi diye tarif edilir.
Telaş endişenin gözle görülür bir işaretidir.
Soru 3: Tutanakları kim kontrol eder?
Yanlış olmalarından kim sorumlu tutulacaksa o kişi kontrol eder.
Tutanak tutan kişi şefine tutanağı kontrol etme şansı vermelidir.
Soru 4: Tutanaklar kimlere verilir?
İçeriklerini bilmeye gereksinimi olanlara.
Soru 5: Tutanaklar nasıl düzeltilir?
Bu hangi sistemi kullandığınıza bağlıdır. Toplantı ne kadar büyükse katılımcılardan önerecekleri düzeltmeleri önceden bildirmelerini istemek o kadar büyük önem taşır. Öneriyi reddetme en son göz önüne alınmalıdır. Tutanakları yazacaksanız yanlış yapmamaya özen gösterin, aksi halde muhataplarınızın güvenini kaybederseniz.
Kurallar ve Usul:
Usuller bir toplantının belirli bir zamanda bitirilmesini şart koştuğu halde iş o süre içerisinde bitmemişse, toplantının devam edebilmesi için yürürlükteki usullerin askıya alınması zorunludur.
Usul ve Bilgilendirme Konuları
Düzen sağlanmak zorundadır.
Usul sorunları sık sık toplantıyı kesintiye uğratma ve geciktirme yöntemi olarak kötüye kullanılır. Böyle durumlarda başkanın biraz sertçe müdahalede bulunması gerekebilir. Toplantıyı kendi tarafınıza çekin.
Sakin olun. Kesin kararlar verin ve sonucun iyi olacağını umun.
İnsanları kişisel saldırılardan koruyunuz.
Kararlar Önergeler ve Değişiklikler
Bir önerge veya kararın usule uygun olması için gündeme alınması ve ona karşı çıkanların toplantıya katılıp muhalefet edebilmelerine sağlamak üzere uygun şekilde duyurulması gerekebilir.
Tartışma ne kadar şiddetliyse soğuk kanlılığınızı, sükunetinizi ve nüktedanlığınızı korumaya o kadar gereksinimiz olacaktır. Yapabiliyorsanız öneri ve değişiklikleri yasaklayın.
Başkanın toplantıdan önce veya sonra hangi noktalarda zayıf kaldığını düşünmesi iyi olur.
Oylama
Ayrılığı gidermenin en iyi yolu oylama yapmaktır.
Konu ne kadar önemli ve toplantı ne kadar büyükse gizli oylamaya ihtiyaç o kadar olasıdır. Toplantılar söz konusu olduğunda, geleneklerin gücüne aşırı bel bağlamamak gerekir.
Sonucu başkan duyurur.
Konuk Konuşmacılar
Doğru konukları davet etmek ve çok fazla konuk davet etmemek yerinde en iyi başarıdır. Bu onlara gerekli ilgi gösterebilmek için birinci kuraldır.
Teşekkür Konuşmaları
Pratikte bu iş genellikle, bir iyi niyet jesti olarak ya da gönül almak için hatırlı bir kişiye verilir.
Toplantıda bulunanlar adına teşekkür edin, kısa ve samimi bir havayla konuşun. Dinlediğiniz konuşmadan cümle ya da fikirler aktararak işe başlayın. Teşekkür konuşmasını asla kağıttan okumayın.
Konuşma fırsatını eleştiri veya saldırı için kullanmayın. Konuşmayı doruğuna ulaştırarak sözlerinizi bitirin.
Soru Zamanı:
İyi sorular sorup iyi yanıtlar veren büyük itibar kazanır.
Uzman konuşmacılar, kendilerine uygun geldiğinde sözlerinin kesilmesine izin verirler.
Konuşmanız ne kadar resmi, karmaşık veya sıkıcı bir konudaysa araya girmelere izin vermeye o kadar hazır olmalısınız.
Hazırlanın, davanızı bilin ve hatiplik zırhındaki çatlaklıklara dikkat edin.
3.KÜRSÜDE
Toplantıları Başkanlık Kürsüsünden kazanmak
Toplantılarda hedef kazanmaktır, bu da ciddi bir incelemeye layıktır. Toplantı ne kadar zorluysa, sabra gereksim o kadar fazladır.
Muhalefet zabt olunmassa...
Toplantıyı erteleyin
Tartışmayı bir komiteye aktarın
Dinleyicilerin arasına kendi görüşünüzü savunacak insanları serpiştirin.
Başkanlık koltuğundayken kazanmanın en son ve tek yolu hiç bir zaman kaybettiğinizi kabul etmemektir.
Toplantılara ilginçlik kazandırma başarıya vesile olur.
Toplantı Başkanı
Bir toplantıya başkanlık etmek, deneyimsiz olanlar için bir sınav, uzmanlar için meydan okuma, başarılı olanlar için ise bir zevktir.
Hazırlanmış olarak toplantıya geçilmelidir.
Geç gelenleri gülümseyerek karşılayın, sonra da orada bulunmalarının bir amacı olduğunu onlara hissettirin.
Mümkün olan her yerde katılımcılara adlarıyla hitap edin. Her biri ile kişisel ilişki kurun. Adil olun. Azınlıktakileri dinleyin. ve onları koruyun.
Bozgunculuk yapanların üstesinden en iyi şekilde dinleyicilerin kendisi gelir. Mümkün olduğunca kuralları uygulayın ve gündemden ayrılmamaya çalışın.
Kim Konuşacak
Başkanın gücünün en büyük kaynağı, kimin, ne zaman ve ne kadar konuşacağına karar verme hakkıdır.
Çok fazla ya da çok sık konuşanların, sıkıcı ve dayanılmaz konuşma yapanların söz alma talepleriyle uğraşırken, size akıllı bir körlük diliyorum.
Rakibinizin lafını ağzına tıkmak, tartışmanızın haksız yere aleyhinize dönmesine yolaçar.
Resmi toplantılarda daha kararlı olmanız gerekir.
Dinleyicilerin Katılımı
Dinleyicilerin ilgisini canlı tutmak, bütün toplantılarda başarının ön koşuludur.
Gerçek katılım, konuşmacının tema ve çeşitlemelerine her dinleyicinin kişisel ilgisini yönetmesi demektir.
Sessizlik ve dikkat sağlanmadıkça toplantı da başlamaz.
Hünerli bir başkan, kalabalık bir toplantıda bile içgüdüsel olarak dikkatsizliklerin, huzursuzlaşanları ve esneyenleri izler. Dinleyicilerin ilgisi asıl olarak konuşmanın içeriğiyle, söylemle ve müzakereyle sağlanır.
Sağlık
Eğer bir şikayetiniz varsa kendinize saklayın.
Eğer sorunuzun yanıtı hoşunuza gitmeyebilecekse sormayın.
Başkanın nezaketi kişisel ayrıntılara ilgi demektir. Ama bu ilgi ne kadar vakur olursa o kadar takdir edilir.
Hazırlıklar
Amacınızı kesin olarak belirlerseniz ona ulaşmanız mümkün olur.
Strateji ve taktiklerinizi güvendiğiniz çalışma arkadaşlarınızla tartışın. Sorununuzu paylaşın.
Rahatlık ve terleme sınırlarına dikkat etmek şartıyla, dinleyiciler ne kadar birbiriyle iç içe ise atmosfer o kadar sıcak ve konuşmacının işi o kadar kolay olur.
Toplantıdan önce kullanacağınız malzemelerin işler olmasına dikkat edin.
Konuşmanızla birlikte kullanacağınız dökümantasyon kesin, kalıcı ve ispatlanabilir bilgiler içermeli ve dikkatle tasarlanmış olmalıdır.
Görsel malzeme konuşmaya yardımcı olmalı, onun yerini almamalıdır.
Yerleşim yerinin planını yapınız.
Konuşmacılarınızı seçiniz, hazırlayınız ve yapacakları iş için eğitiniz.
Toplantılarınızı hazırlarken, Başkanın ve konuşmacıların size ihsan edilmiş kimseler olduğunu düşünmeyin. Katılımcılar geldiklerinde toplanacakları yeri hazır hale getiriniz.
İçecekler insanları rahatlatır ve birşeyler içebileceğini bilmek toplantıyı kısaltan mucizevi bir faktördür. Katılanların rahatını özen gösterin; size şükran duyacaklar ve onlar da size aynısını yapacaklardır.
Aşırı Hazırlanmanın Tehlikeleri
İyi planlanmış bir toplantı bir çok şeyin planlandığı gibi gitmeyeceği bir toplantıdır.
Fazla hazırlanmış bir konuşmacı, ortaya bir fırsat çıktığında ya da beklenmedik bir durumla karşılaştığında gereken tepkiyi gösteremez.
Başarılı konuşma yapmanın en önemli koşullarından biri göz kontağıdır. Oturma düzeni
Oturulacak yerler, zihni ve bedeni zinde tutacak şekilde, yeterli ve rahat olmalıdır.
Toplantı odası, toplantının rahat geçmesi için yeteri kadar büyük ama samimi bir atmosfer sağlayacak kadar da küçük olmalıdır.
"Ekme" Kültürü
İyi liderlerin izleyicilerinin güven ve bağlılığını kazanmış olmalarının nedeni, kamuoyu önünde sorumluluğu kabul etmeleridir.
Eğer lider sizseniz, fikirler, öneriler ve sorular ekin.
Başkanın Kontrol Listesi
Toplantı için gerekli düzenlemeleri gözden geçirmelisiniz.
Amacınız için en uygun yeri seçiniz.
Yerleşim düzenini iyice düşününüz ve ayarlayınız.
4.ÇEŞİTLİ TOPLANTILAR
Komiteler
Komiteler, konuların veya soruların "havale edildiği" toplantı veya guruplardır.
Genel olarak, komite ne kadar küçükse, aldığı sonuçlar o kadar iyi olur.
Müttefiklerinizi saptayınız.
Genel Toplantılar
Genel toplantılar geniş bir konular yelpazesiyle ilgilenir.
Toplantı ister genel olsun ister özel, katılımcılar uygun bir duyuruyla haberdar edilmelidir.
Yıllık Genel Kurul
Her ne şekilde olursa olsun, her bünye yılda bir kez kendi sağlığını kontrol etmelidir.
Zamanı, yeri ve işi göz önünde bulundurarak gündemi belirleyin ve ne gibi güçlüklerin ortaya çıkabileceğini düşünün.
Konferans ve Seminerler
Buluşma yeri: Konum, yerin durumu, odalar, maliyet ve hizmet verecek elemanların keyfiyet ve kemiyetleri.
Hazırlık: Elde etmek istediğiniz, konuşmacı sunucu, görsel malzeme ve doküman.
Pazarlar
Kararlar
Kontrol
Sergiler: Konferans bir sergiyle birlikte yapılıyorsa, sergiyi planlamak hazırlamak, düzenlemek, yönetmek ve sonra kaldırmak gerekir.
İzleme: Geride sonuçların izlenmesi. İstenilen sonuçlar elde edildi mi?
Kongreler
Toplantı ne kadar büyükse, ortaya çıkması beklenen sorunlar o kadar ağır olur.
Katılımcıların memnun olmasını istiyorsanız, program komitenize insanları sıkmayacak konuşmacılar seçmesi talimatını verin.
Hazırlık komitesinden sonra yürütme komitesini seçin. Kongre ne kadar büyükse, komite sistemi o kadar hassasiyetle hazırlanmalıdır.
Göz Güzelliğin Büyüsü
Bireylerle ilgilenirken, onlara sanki toplantıdaymışlar gibi davranmayın. İnsanları tanıyın nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını bilin.
Toplantıların en büyüğünde bile, her dinleyici, konuşmacının kendisine hitap ettiğini hissetmelidir.
Yakındaki dinleyicilerin gözlerine bakın ve dinleyin.
Göz göze konuşmada kibarlığın yaşamda bir önemi vardır.
Görüşmede fikirlerin çift yönlü bir trafiği söz konusudur.
Yemekli Toplantılar
Eğer ziyafet tatmin ediciyse, toplantı büyük bir olasılıkla kazanılır.
Anlaşabileceklerinden kuşku duyduğunuz insanları ayrı oturtun.
Odayı doldurmaya gayret edin.
Kendinizi etkilemek istediğiniz önemli meslektaşlarınızın arasına yerleştirin.
Yemekli toplantıların zamanında sona ermesini dikkat edin.
5.GÖRSEL MALZEME VE İLGİLİ SANATLAR
Görsel Malzeme
Görsel araçlar, herhangi bir toplantıyı, verilmek istenen mesaja açıklık, renk ve kesinlik ekleyerek daha canlı hale getirebiliyor.
Görsel malzemenin amacı, konuşmacıların ve konuşmanın yerini alması değil onlara yardımcı olmasıdır.
Panoya yazı yazarken dinleyicilere arkanızı dönmeyin.
En iyi makine sessiz olanıdır.
Sunuş yaparken, tarzınızın, cazibenizin ve otoritenizin yerini tutabilecek hiçbir şey yoktur.
Notlara ihtiyaç duyabilirsiniz.
Notlarınızı kendiniz hazırlayın.
Tek bir nota çok fazla şey yazmayın.
Küçük ya da daktiloyla yazmayın
Konuşurken notlarınıza bakmayın ve onları okumayın.
Toplantı sonuçlandırmak bir sanattır. 

AYIDAN DOST OLMAZ ..


KENDİME ENGEL OLAMIYORUM
Yazar: Recep Şükrü APUHAN

Başkalarıyla olan ilişkilerimiz, onları tanımak için olan iştiyakımız, bizim, bizdeki olan kapıları çalmak, aralamak yani kendimizi tanımaya başlamak demektir. İnsanlarla tanışmak için aradaki engelleri kaldıralım. Müdürün de işçisinden öğreneceği çok şey vardır. Duvarlara kapı açmaya çalışırken, kapı duvar olmasın. Descartesin "Düşünüyorum öyleyse varım" sözüne Arif Nihat Asya: "O yanlış" demiş, "Düşünülüyorum, öyleyse varım".Mızrağın ucundaki dikiş iğnesi
Elias Hawe dikiş makinesindeki iğne deliğini rüyasında görmüştür. Kendilerini bir amaca adayanlara rüyaları da hizmetkar olur. Eserlerinin doğum sancıları rüyalarına sıçramamış olanlara, rüyalarında yeni eserler gösterilmez. Artık bana karışma
Her başarısızlık başarıya doğru atılmış ilk adımdır. Yolumuzdaki aksilikler bizler için birer öğretmendir. Bal, arılara aittir. Arılar, acı çiçekleri, tatlı bal olmaya mecbur kılar. Eğer içinizde, karşılaştığınız her yeni durumu olumsuzluk, bezginlik olarak karşılayan ikinci bir şahıs varsa, ona "Artık bana karışma" deyip yolunuza devam edin.
Tufan demek Nuh demektir.
Fırsatlar hazır bulunanlar içindir. Fransız Milli Kahramanı İtalyan asıllı Napolyon için Fransız ihtilali bir fırsattı. O, bu fırsat için her yönüyle hazırdı. Bir Çin atasözü şöyle der:"Rotası olmayan geminin yelkenlerini dolduracak rüzgar yoktur".
Goethe, kendisine engel olmayan insanlar için de en güzel örnektir. Yeteneklerini sonuna kadar zorlayan bu insan, sanatta, bilimde, siyasette ve daha bir çok dalda güzel eserler vermeye çalışmıştır. Bizler de yeteneklerimizi bilip, hedeflerimizi saptayarak ve imkanlarımızı kullanarak yapacağımız işi hakkıyla yapmalıyız.
İstiyor muyuz? Olmasa da olur mu?
Hayal etmek, gerçekle ilişkisini kaybetmediği sürece işe yarar. Düşündüğümüz bir işi yapmak istiyorsak, ona büyük bir aşkla inanmamız gerekir.
"Ne yapalım, olmasa da olur" anlayışı, inanmamış gönüllerin lafıdır.
Kış, Kendisini Naza Çeken Bahardır.
Her kavuşma ayrılıkla başlar. Meşakkatin sonunda sevinç vardır. Hiçbir zaman korkmayalım ve ümidimizi kaybetmeyelim. Dağına Göre Kar...
Eğer birşeyi istiyorsak, onun getireceği bütün sıkıntılara razıyız demektir ve gücümüzün dışında bir yük de omuzlarımıza yüklenmez.
Bağımsızlığı, İdeallerine Esir Olmakta Bulanlar
Gerçek hürriyeti, "ideallerine esir olmak"la tanımlayanlar hiçbir şekilde kısıtlanamazlar, engellenemezler. Hayatlarını sadece hedeflerine kilitlemiş, ideallerinden ödün vermeyen insanlar, başarıya ulaşabilirler. Sultan Murad Hanın oğullarına vasiyeti iki kelimelik: "Attan inmeyesiniz" lafıdır. Peşinden milyonları sürükleyen büyük düşünür Said Nursi, servet olarak geriye bir cep saati bırakmıştır. Evet! ideallerinin esaretinde yaşamayı bilenler ideallerindeki hürriyeti bulmuşlardır.
İtalya'yı Kurtaran Adam
1513 İtalya'sındaki siyasi ve iktisadi karışıklık, İtalyan vatansever Machavelliyi "Bu karışıklığı ancak büyük bir lider önleyebilir" düşüncesiyle "hükümdar" isimli eserini yazmaya sevketti:
"Devletin menfaatleri uğrunda herşey mubahtır. Devlet adamı hileye, şiddete başvurabilir" gibi düşüncelere sahip Machavelli, sonraki asırlarda lanetlense de amacına ulaştı.
"Nerede hürriyet yoksa orası benim vatanımdır"
1776da Amerika'da Thomas Painenin "Sağduyu" adlı kitabı Amerika'yı İngiliz sömürgesinden kurtarmış ve bağımsız bir devlet haline getirmiştir.
Ayıdan Dost Olmaz...
Dostlarınızı kendi cinsinizden ve akıllı olanlardan seçin. Ahmak dostların bize kaybettirdiği zaman az değildir. Ahmak dostu olanın, ayrıca düşmana ihtiyacı yoktur. Olumlu Programlar Yüklenin
Yapacağınız işlerden galip ayrılmayı istiyorsanız, kendinizi galibiyet için programlayın. Başarıya programlanmış her insan başarıyı yakalayacaktır.
Siyasetimiz Güzel Olsun
Her zaman peşin hükümlü olmaktan kaçınmalıyız. Bunun hem bize zararı hem de başkalarıyla olan ilişkilerimize zararı olur. Karşılaştığımız bir kişiye hoşlanmadığımız bir hareketine karşılık peşin hükümlü davranmamız belki de sonradan kazanacağımız bir dostluğu önceden baltalamak olur. Bazen de halledebileceğimiz bir işin ilk denemesi başarısız olunca onun hakkında peşin hükümlü davranıp o yeteneğimizin körelmesine neden olabiliyoruz.
Sizin Kaybettiğinizi Sizin Gibi Aramazlar.
Kazanırken çevremizde bulunan dostların çağı kaybederken çevremizden kaybolurlar. Kendi işimizin başkası tarafından iyi bir şekilde yapılmasını beklemek saf dillilik olur. Önemli olan kaybetmemek. Kaybettiğini da tek başına arayacak gücü kendinde bulabilmektir.
Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur Mu?
Başladığımız bir işi, bilgili bir şekilde yaparsak bitirebiliriz. Bilgisizce körü körüne yapılan bir işten hayır beklenmez. Burada bize düşen en önemli şey kitap okuyup, bilgi dağarcığımızı genişletmemizdir.
Çizmeden Yukarı Çıkılırsa...
Başkalarına karşı tavırlarımızda her zaman ölçülü davranmalıyız. Nerede başlanıp, nerede durulacağını bilmek bir fazilet işidir. Ya kendimizi kontrol altına alacağız, ya da şahsımızın kontrol altına alınmasına izin vereceğiz. Sizce hangisi daha onurlu?
Hesabınızı İyi Bilmelisiniz.
Hesabını bilen, dengeli yaşamayı da bilir. Gelir ve giderimiz dengeli olmalıdır. Ya gelirimiz kadar harcayacağız, ya da harcadığımız kadar gelir elde etmek için çalışacağız. Bu dengeyi kuramayan insanların çoğunlukta olduğu bir ülkenin durumunu düşünebiliyor musunuz?
Haklarımızı Savunacağız
Yaşantımızda birçok problemle ya da iş hayatımızda bir çok rakiple karşılaşabiliriz. Kendi kuvvetlerimizi kullanırken karşı kuvvetleri de lehimize çevirebilmek için uzlaşma yoluna gitmeliyiz, Tedbir bir uzlaşma metodu dur, bir zafiyet değildir. Uzlaşma teslim olma anlamına da gelmez. Aslında uzlaşma tam anlamıyla kendimizi savunmadır. Ve bunu yapmak bizim hakkımızdır.
İlkeli Olmak Büyük Bir Plan Yapmaktır
İlkelerini tespit eden, onlarla yaşamasını bilen, ilkeleri ile bütünleşen insanlar yaşadıkları çevreyi de kendi renkleri ile renklendirirler. İlke sahibi insanlar doğrudan hiçbir zaman ayrılmamalılar. Başkalarına saldırmak ilke sahibi insanların yapacağı bir iş değildir. İlke sahibi olmak büyük bir plan yapmak ve bu plana ısrarla uymaktır.
Kendimizle Hesaplaşmanın Filmi: İç Dilimiz
İç dilimiz ne kadar güzelse, dış görünüşümüz de o kadar iyi olur. Jest ve mimiklerimiz, bakışlarımız, yürüyüşümüz, davranışlarımız hep iç dilimizi yansıtır. Hayattan ne istediğimizi hep iç dilimiz karar verir.
Kapasiteniz, Ulaşmak İstediğiniz Hedeftir
Kapasitemiz nedir? Ulaşmak istediğimiz hedef "kapasitemiz"dir. Belirlediğimiz hedefe ulaşmayı ne kadar şiddetle istiyorsak kapasitemizin sınırları da o kadar geniş olur.
Güçlü inanç basit bir netice elde etmez.
Yaptığımız işlerde ne kadar inançlı olduğumuzu ortaya koyan gösterge neticelerdir. Güçlü bir inanç, basit bir netice ile son bulmaz. Herkes inandığı gibi yaşamalıdır. Bu örnek bir yaşam biçimidir.
Kökünden Sökülmeyen Her Bitki Yeniden Yeşerir.
Hemen hemen her insanın kötü bir alışkanlığı vardır. Kötü alışkanlıklarımızdan kurtulmak istiyorsak onu tamamen içimizden söküp atmalıyız. Geçici çözümler hiç bir zaman sonuç vermez.
Bir Sıkıntı Kaynağı: Mutlu Olmayı Bekleyen İnsan
Gerçek mutluluk, insanın kendi üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirmesiyle olur. İnançları doğrultusunda yaşayan her insan kendisini rahat ve huzurlu hissedebilir. Böyle yapmadığı halde kendisini mutlu hissedenler vurdumduymaz insanlardır.
Eleştirilmek İsteyenler, Başarmak İsteyenlerdir.
Kişiler kendi eserlerinde yanlış bulmak istemezler. Böyle bir durumda başkası tarafından eleştirilmek isteyen, başarıya ilk adımı atmış demektir. Bundan da önemlisi kişinin kendisini eleştirebilmesidir. Eleştiri istemeyenin en büyük engeli kendisidir.
Gözlem Yapmak Teknik Bir Mecburiyettir.
Bir konuda başarılı olmak istiyorsak, yapacağımız en iyi şey, o konuda başarılı olmuş insanları gözlemlemektir. Bu gözlemleme metodu kendimizdeki doğruyu, yanlışı bulmamızı da sağlayacaktır.
Zamanınıza Karşı Kıskanç Olun.
"Hayata yeniden başlasaydım saniyelerin nabzını tutardım" diyor Dostoyevski... Yahya İbn-i Hubeyse'de "Korunması için gayret göstermen gereken en değerli varlığın zamandır. Fakat görüyorum ki en kolay kaybettiğin şey de odur" diyor zaman için. Zamanımızı herkes parça parça götürebilir ama hiç kimse geri veremez. Onun için zamana karşı kıskanç olmalıyız.
İki Hayatın Ortasındaki Değişim
Madem ölüm var zamanımız kısıtlı demektir. Ölüm gelmeden hayatı iyi kullanmalıyız. Ölümden sonraki hayatımızın iyi kullanmalıyız. Ölümden sonraki hayatımızın iyi olmasını istiyorsak ölümden öncesini iyi kullanmalı, insan olmamızın hakkını vermeliyiz.
Büyük Güce Katılmak.
Dünyamız ve insanla ilgili, milyarlarca şaşırtıcı ve düşündürücü olay vardır. Kainattaki güzellik ve düzen büyük bir gücün eseridir. Bu büyük güçten faydalanmak, bu güçle irtibat kurmakla mümkündür. Bu irtibatta ona ibadet etmek demektir. Bu büyük güçle en estetik kucaklaşma şekli namazdır.
Allah ve Hareket
Allah (c.c.) diyor ki: "İnsan benim sırrımdır. İnsanın mahiyet bendedir. Kendisini bensiz bilemez"
İnsanın Allah (c.c.)ı bilme yolunda göstereceği her çaba, eksiksiz olma yolunda atacağı bir adım olacaktır. Allah (c.c.)ı bilen Onunla beraber olan sınırlarının en uç noktalarına doğru cesaretle yürür.
Bırakınız Yapsınlar... Bırakınız Geçsinler...
Adam Smith, "Milletlerin zenginliği" adlı eserini 1776da piyasaya çıkardı. Bu kitapta, yoksullar üzerindeki ekonomik terörü şiddetle eleştirdi. Toprak reformunu savundu. Onun görüşlerini dinleyen İngiliz işadamları zengin oldu.
Sivil İsyanlar
Henry David Thoreav, 1849da bir dergide "Sivil İtaatsizlik ismiyle bir deneme yayınlandı. Denemedeki esas fikir şuydu: "Fertler devlet için değil, devlet fertler içindir". Bu yüzden her baskıya, dikta öngören her ideolojiye karşı çıktı.
Tom Amcanın Kulübesi
Bayan Stowe, "Tom Amcanın Kulübesi" adlı eserinde köleliğin vahşet ve saçmalığını, kölelerin ızdıraplarını o kadar etkili anlattı ki kölelik aleyhindeki duygu ve düşünceler kamçılandı.
Fellini Sineması
Federico Fellini, çağdaş sinema ustalarının başında gelir. Fellini, yanında çalışanların hepsinden azami derecede faydalanır. Kendisini onlara çok sevdirdiği için onlara çok sevdirdiği için onları istediği gibi çalıştırır. Onun başkasına gösterdiği bu ilgi sevilen bir rejisör olmasını sağladı.
Fono-Telefoto
Jules Verne, kimsenin daha radyoyu bile düşünmediği bir zamanda televizyonu hayal etmiş ve ondan "fono-telefoto" diye bahsetmiş, Kuzey Kutbundan uçakla dönen Amiral Byrda, denizaltının babası Simon Lakede hep ilk ışık Jules Verne olmuştur.
Düşüncenin Yeniden Yapılandırılması
Bir adama kırk gün deli derseniz deli olur. Edison da sınıfında geri zekalı diye bilinirdi. Ama annesinin onu samimiyetle savunması Edison'u yüzyılın en büyük mucidi yaptı.
Hayallerinizde engeller olmasın. Bazen "Korktuğum başıma geldi" deriz. Aslında başımıza gelen belanın tüm iç şartlarını biz hazırlamış ve belayı mıknatıs gibi çekmişizdir.
Çoğu insan bazı işlerde kendisinin kabiliyetsiz olduğunu düşünür. Aslında o, bizim zihnimizde bulunan olumsuz resmimizdir. Bu olumsuz resmi ortadan kaldırıp yeni olumlu resmimizi koymamız gerekir. Doğrusu da budur.
Herşeyi mümkün gören, her mümkünü gerçekleştirebileceğini inanan insan o mümkünü fetheder. Odasındaki Osmanlı Devleti haritasını "ufkumu daraltıyor" diyerek kaldıran ve yerine dünya haritasını asan düşünce ve eylem adamının sınırlarını tespit etmek çok güçtür.
Problemlerin Pişirildiği Ocak
Zihninizi geliştirmeyi istiyorsanız, sabırlı davranmalısınız. Onu dinlendirmeyi bilmelisiniz. Bilinçaltınızın düşünme ve bulma gücünün, bilincinizin dinlendiği sıralarda çalışmaya devam etmesi, zihnin dinlendirilmesi kavramını yeni bir açıdan görmenize yol açacaktır.
Bulma, Kendi Kendinize Özel Bir Yolda İlerlemenizdedir.
Aklımıza gelen çoğu fikir, bilinçaltımız sayesinde hiç beklemediğimiz bir anda gelir. Mozart, Hyden, James Watt, Walter Scott gibi birçok insan eserlerini onlarla uğraşmadıkları anda meydana getirmiştir. Kendini gevşetmek, dinlendirmek elzemdir. Uyurken vücudun bütün enerjisinin dörtte biri beyne gider. Belki de bu, yeni düşüncelerin doğmasını sağlamaktadır.
İnsanların Aktığı Meydan
İnsanlarla olan iletişimde ne kadar başarılıysak, kendi kendimizi yönetimimizde de o kadar başarılıyız demektir. İletişime hakim olduğumuzda başkalarının olumsuz müdahalelerini en aza indiririz. İletişimde alacağımız mesafeler ne olacağımızı bize gösterecektir.
Sözlü iletişimde, ses tonunuz, konuşma tarzınız, kelimeler üzerindeki vurgulamalarınız, iletişim yönünüzü etkiler. Bazıları fıkra anlatır, insanları ağlatabilirler. Sözlü iletişimde hataların bedeli bazen o kadar ağır olur.
Birisi bir şirkette genel müdür olan kardeşini ziyarete gitmiş. Bir odada beraber oturup sohbet ederlerken kendisine doğru gelen tüm ziyaretçilere kardeşini göstererek "Genel müdür o" diyormuş. Bunun sebebi kendisinin kardeşinden daha şık giyinmesiymiş. Evet, iletişimde imaj da bazen çok şey anlatır.
İletişimde gözlerin de önemi büyüktür. Bazen gözler çok şeyler anlatabilir. Cem Karaca, Fethullah Gülen Hoca Efendi ile tanışmasını en az dört TV kanalında anlatırken hep aynı etkilenişin sözleri ile anlatmıştır: "Gözlerimin içine bakıyordu".
Farkların Önünde Duraklamak
John Powys, "Anlaşılma arzusu sevilme arzusu kadar şiddetlidir" der.
Herşeyden önemlisi ilişkilerde samimi olmaktır. Samimiyet, davranışlarımıza istikrar kazandırdığı gibi, bizi beklenmeyen tepkiler gösteren çekinilecek bir insan olmaktan da korur.
Sizi Kim Yönetiyor?
Kendi dışınızdaki herkesi ve herşeyi kontrol edebilmeniz önce kendi kendinizi yönetiyor olmanızla mümkündür. Korku içinde kaçan insan güçsüzdür. Kovalayan insan ise, koştukça güçlenir ve kaçanı mutlaka yakalar. Kendi kendini yönetmeyen insan "kaçan insan" gibidir. Kendi kendini yöneten insan "kovalayan insan" gibidir. Kararlı ve sakindir.
İçinizdeki Aslandan Haberiniz Var Mı? Herkesin İçinde Bir Arslan Vardır.
Önemli olan ona emirler yağdırabilmektir. Emir vermek için güçlü, emri uygulamak içinde disiplinli olunmalıdır. İçimizdeki arslanı arslan gibi yönetmeye başladığımız zaman çok şey değişmeye başlayacaktır.
Gümüş Mangalın Maşasını Soranlara Aldırmayın. Her insan tenkide maruz kalabilir.
Önemli olan tenkitler karşısında sakin olabilmektir. Dikkatli bir ayıklama ile işe yarar olanları alıp, diğerlerini bir köşeye süpürelim. Böyle davranırsak tenkitler suratımızda patladığında afallamayız.
Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle diyor: "Çok övgü dinlemekten sakının. Zira çok övgü boğazlamaktır". Övgülerin tesiri altında alınan kararlar sağlıklı olmaz. Yaptığımız işler karşılığında bize övgüler yağdırılıyorsa daha yapacak çok şey olduğunu düşünüp sakin olalım. Ve bize yardımcı olanları da unutmayalım.
İnsanın Gücü
İnsanın gücü olgunluğundadır. İnsan olgunluk noktasına akan kuvvetlerinin önünü kesmezse, kainat gibi olacaktır: Güçlü, düzenli, güzel. Kainatın en "özenli" yaratığı insandır. Kainat insanın emrine verilmiştir. İnsan kendisindeki gücü "Allah'ı bilme" şuuru ile kullanırsa, insanlığın maddi gelişimi artacak ve insanlıkta bu gelişmeden kendisini koruyabilecektir.
Kime Gidiyorsanız Onunla Gidiyorsunuz
Kainat bir düzene tabidir. Ve o düzenin sahibi büyük bir güç vardır. Kainattaki herşey insanın hizmetine sunulmuş dekor ve aksesuardır. Aslında insanın da bu dekor içinde bir yeri vardır. İnsan bu yeri yani bu duruşu kainat sahibinin istediği şekilde ayarlamalıdır. Mesela namazda ihmalkarlık, kainat dekorunu yok saymak, o büyük güce saygısızlık etmek demektir. Kainatta çizdiğimiz yolda ilerlerken Allah'ın onayının olduğu şekilde ilerlemek gerekir. Unutmayalım ki kime gidiyorsak, onunla gidiyoruz demektir. Cennete Yolculuk
Kudsi bir hadimde Efendimiz (s.a.v.): "Allah (c.c) şöyle buyurdu: "Cenneti umana Cenneti, Cehennemi umana Cehennemi veririm" buyurmuştur" diyor. Cennete yolculuğun tek şartı, Cenneti umarak sürekli teşebbüs halinde olmaktır. Ne yaparsam Cehenneme girerim?" düşüncesinden çok, "Ne yaparsam Cennete girerim?" düşüncesi bizde hakim olmalıdır. Bunun için de Allah ( c.c)la olan irtibatımız kuvvetli olmalıdır.

İNSANLARI ÖVMENİN GÜCÜ



Yazar: Chris Widener
Başarının anahtarlarından biri, başarılı ilişkiler kurmaktır. Bir ada değiliz ve tepeye tek başımıza çıkmıyoruz. İlişkilerimizde başarılı olmanın temel bir yolu da başkalarına "yaşam vermektir". Tanıştığımız her insana ya yaşam veririz ya da ondan yaşam alırız. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Sizi yüreklendiren insanlar vardır ve bu insanlardan ayrıldıktan sonra kendinizi olgunlaşmış hissedersiniz. Bir de sizi alt üst ettiğine inandığınız kimseler vardır. Başarılı insanlar, başkalarını geliştirme sanatında ustalaşmış insanlardır.
İnsanları geliştirmenin bir yolu, onları övmektir. İnsanları övmek, belli bir güç sağlar! Birini övdüğünüzde, onda, sizde ve ilişkinizde birşeyler olmaya başlar. Birinin size hakkınızda övgü dolu sözler söylediği bir anı hatırlayın. Harikaydı değil mi? Muhtemelen sizi övdükten sonra o kişiyi daha çok sevdiniz, öyle değil mi? İnsanları övmüş olmak için övmekten bahsetmiyorum elbette. Çevrenizdeki insanların olumlu karakter özelliklerini ve davranışlarını dürüstçe arayıp bulmaktan ve övmekten bahsediyorum. İnsanlara yalan söylemeyin. Yanlış birşey yapmışlarsa, onları düzeltin. Doğru birşey yaptıklarında ise övün!
Bunu söyledikten sonra, insanları övmenin faydalarına ve yollarına bakalım.
Faydalar
  • İlişkiniz gelişir. Yaşam, ilişkilerden ibarettir. Aile içi ilişkiler, arkadaşlar ve iş arkadaşları. İnsanları olumlu yönlerinden dolayı övmeye başladığımızda, ilişkiler gelişir. Onları ve bizi hızla kaynaşmaya yönlendirir.
  • Liderliğiniz ve etkiniz artar. Kim haleflerinin yaşamlarında daha güçlü bir liderliğe ve daha fazla etkiye sahip olacaktır: yıkan mı, geliştiren mi?
  • Daha güçlü ilişkiler ve sadakat. İnsanlar takdir edilip övüldüklerinde, inanılmaz derecede sadık olurlar; çünkü onlarla ilgilendiğinizi, onları sevdiğinizi ve takdir ettiğinizi bilirler. Bu sizi başarıya götürecektir.
  • Daha mutlu ve doyumlu insanlar. Başkalarını geliştirmenin görevimiz olduğuna ve onların buna ihtiyaç duyduklarına gerçekten inanıyorum. Başkalarını överek ve cesaretlendirerek yaşamlarına yatırım yapmak iyi birşeydir. Karşılığında asla hiçbir şey alamasak da diğer insanları geliştirmek, yapılması gereken en doğru iştir. Her zaman birileri gelip her şeyi alt üst etmek isteyecektir. Böyle bir durumda, başarılı insan, bu gibilere övgünün gücünü telkin edecektir!
Övmenin Bazı Yolları
  • Karakter özellikleri 
    Tanıdığınız neşeli biri var mı? Çalışkan? Dürüst? Öyleyse, onlara bu özelliklerini ne kadar takdir ettiğinizi söyleyin. Bunu bir sözle, kartla ya da telefon görüşmesiyle yapabilirsiniz. Şöyle birşey diyebilirsiniz: "Ahmet, çalışkanlığınla gurur duyuyorum. Öyle görünüyor ki her zaman en erken sen geliyorsun ve en geç sen ayrılıyorsun. Gerçekten de harika bir örnek oluşturuyorsun ve bunu ne kadar takdir ettiğimi bilmeni istiyorum." Basit!
  • Eylem 
    Yukarıdakiyle aynı fikir. "Suna, bunu sana başkası söyledi mi bilmiyorum ama, son projede harikalar yarattın. Projenin vizyonunu aktarma konusunda benzersiz bir yeteneğin var ve bu sayede hepimiz rol ve görevlerimizi daha kolay yerine getiriyoruz. Teşekkür ederim. Gerçekten takdiri hak ediyorsun."
  • Övgü ve takdiri göstermenin diğer yolları da kartla, hediyeyle ya da tatille olabilir. Günde en az 5 kişiyi övmeyi hedefleyin. Yapabiliyorsanız, günde 10 kişiyi övün. Ya da belki temasta bulunduğunuz herkesi övmeyi deneyebilirsiniz. Emek isteyecektir; ama mümkündür. Yalnızca disiplin ve biraz çaba gerektirir.
Nasıl yaparsanız yapın, insanları övmek güç kazandırır. Önce onlara, sonra da size!

ONCE UPON A TIME ADAKALE WAS IN THE TUNA RIVER

When I was looking for Ottoman time fairy tails I found out about Adakale. The history of A little island fascinated me and I couldn't s...