Tuesday, August 28, 2012

ANGELİNA JOLIE VE SUNNET


Angelina jolie ..abd li film yıldızı ..nihayet brad pitt le evlilik aşamasındalar..ölüceklerdi yaşlılıktan nerdeyse..o kadarda geç evlenilmez ki birader..çok iyi bir insana benziyor..bi sürü çocuk doğurduğu gibi ..aynı zamanda evlatta edindi..mütemadiyen ihtiyacı olanlara yardıma koşuyor  ...işte sanatçı böyle olmalıdır bana kalırsa...


Avrupa Birliği’nin yayınladığı rapora göre, her yıl yaklaşık 3 milyon kız, günde 8 bin kız sünnet ediliyor.

AB/UNICEF işbirliğiyle Afrika ülkelerinde uygulanan projeyle binlerce kadının “genital mutilation” olarak bilinen kadın sünnetinden kurtarıldığı belirtildi.
-AB raporuna göre, kadın sünneti kızları “evlenebilir” kılmayı amaçlıyor. 70 ila 140 milyon kız ya da kadının, kadın sünnetinin değişik biçimlerine uğramış olduğu ve hayatlarını acılı komplikasyonlarla sürdürdükleri tahmin ediliyor. Her yıl yaklaşık 3 milyon kız (günde 8 bin kız) uygulamanın sonuçlarına katlanıyor. Uygulama Afrika ülkelerinin yanı sıra bazı Orta Doğu ve Asya ülkelerinde görülüyor.
Avrupa Birliği, dünya üzerinde 70 ila 140 milyon kadının ilkel bir uygulama olan “kadın sünneti”ne maruz bırakıldığını belirtti. Avrupa Komisyonu, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile birlikte uygulanan bir projeyle Afrika’da binlerce kadının ilkel bir uygulama olan kadın sünnetinden kurtarıldığını bildirdi. AB’ye göre günde 8 bin kız kadın sünneti uygulamasıyla karşı karşıya kalıyor.
AB’nin Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yayınladığı “Sosyal Değişimin Dinamikleri: Beş Afrika Ülkesinde Kadın Sünnetinin Terkedilmesi” başlıklı raporuna göre, farkındalık oluşturmaya yönelik eğitim projesi sonucu Mısır, Eritre, Etyopya, Senegal ve Sudan’daki çeşitli topluluklarda binlerce kız bu uygulamadan kurtuldu.
-“MISIR’DA ORAN YÜZDE 91”-
Raporda şöyle denildi:
“-15-49 yaş arasındaki kadınların yüzde 28’inin sünnet edildiği Senegal’de şaşırtıcı ilerleme sağlandı. Sadece on yıl içinde 5 bin 300 üzerinde topluluk uygulamayı terk etti, Senegal 2015 itibarıyla uygulamayı tamamen bırakacak noktaya geldi.
-Proje, kadın sünnetinin genç yaş grupları arasında daha az yaygın noktaya gelmesiyle, kadınlarının yüzde 91’i uygulamadan etkilenen Mısır’da da benzer ilerleme sağladı. Uygulamayı terk etmek üzere sözleşme imzalayan ailelerin sayısı önemli ölçüde arttı: 2007’de 3 bin, 2011’de ise 17 bin 772 aile imzaladı.
-Etiyopya’da büyük yaygınlık oranlarına karşın benzer şekilde azalma sağlandı. (2000 ile 2005 arası oran yüzde 80’den yüzde 74’e indi.)
-Proje, cinsiyet normlarına ilişkin yaygın sosyal ağlar üzerinden ortak kararlar alma yanında, insan hakları sorunları hakkında ulusal ve topluluklar bazında geniş katılımlı tartışmaları teşvik ederek kadın sünnetinin tehlikeleri konusunda farkındalık oluşturdu. Yöntem toplulukların ilçe bazında bir araya gelerek kadın sünnetinden vazgeçilmesi için kamu bildirileri yayınlamalarıyla sonuçlandı.
-AB Komisyonu’nun Kalkınmadan Sorumlu Üyesi Andris Pielbalgs ulaşılan sonuçları memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Hala var olan ve insan haklarına alenen aykırı olan bu uygulama 21’inci yüzyılda kabul edilemez. Memnuniyetimizin nedeni AB yardımının gerçek bir fark ortaya çıkarmasıdır. Tabanda, kadın sünnetinin tehlikeleri üzerinde farkındalığı artırarak, onlara gelecekte kendi topluluklarının etkin bir parçası olma şansı verme yanında, Afrika çapında genç kadınlara bir alternatifle yardım sağladık.”
-HER GÜN 8 BİN KIZ-
Rapora göre birçok Afrika ülkesinde kadın sünneti, kökeni yüzyıllar öncesine dayanan bir gelenek. Uygulama kızları “evlenebilir” kılmayı amaçlıyor. 70 ila 140 milyon kız ya da kadının, kadın sünnetinin değişik biçimlerine uğramış olduğu ve hayatlarını acılı komplikasyonlarla sürdürdükleri tahmin ediliyor. Her yıl yaklaşık 3 milyon kız (günde 8 bin kız) uygulamanın sonuçlarına katlanıyor. Uygulama Afrika ülkelerinin yanı sıra bazı Orta Doğu ve Asya ülkelerinde görülüyor. Genellikle 5-11 yaş arası kızlar herhangi bir tıbbi gözetim olmadan uygulamaya tabi tutuluyor, ancak bulgular sünnete uğrayan kızlarda yaşın düştüğünü gösteriyor.
Beş Afrika ülkesinde uygulanan AB/UNICEF projesi uygulamaya son verilmesi için toplumsal normların nasıl değiştirileceğine ilişkin kapsamlı bir anlayış üzerine temellenen ortak yaklaşımı sağladı. UNICEF’in 2008-2012 yılları arasında uyguladığı projeye AB 4 milyon euro katkı sağladı.
-AVRUPA’DA DA GÖRÜLÜYOR-
Raporda uygulamanın neden ısrarla sürdürüldüğü sorusuna yanıt da arandı. Kadın sünneti Avrupa, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve ABD’de göçmen gruplar arasında da görülüyor. Bu topluluklar uygulamayı tehlikeli ya da hakların ihlali olarak anlamıyor, kadının kendini koruması ve birçok durumda kendisini “evlenmeye layık hale getirmesi” için atması gereken bir adım olarak değerlendiriyor. Ebeveynler kızlarını onlar için en iyi geleceği güvence altına almak için sünnet ettiriyor. Töre ya da sosyal beklentiler, uygulamanın yaygınlaşmasında bireysel kaçışı son derece güç hale getiriyor. Aileler, uygulamanın ciddi tehlikelerini biliyor ancak toplumsal beklentilere karşı geldikleri gerekçesiyle karşılaşılacak tepkilerden ürktükleri için kadın sünneti devam ediyor. Ailelere göre uygulama, terk edilmesi durumunda karşılaşılacak negatif tepkilerden daha az zararlı.

ONCE UPON A TIME ADAKALE WAS IN THE TUNA RIVER

When I was looking for Ottoman time fairy tails I found out about Adakale. The history of A little island fascinated me and I couldn't s...